ECKHART TOLLE - ACIDAN KURTULABİLİRSİN!
KABULLENMEK demek, bu anı olduğu gibi kabul etmek demektir; oysa ISTIRAPTAN BIKIP USANMADIKÇA TESLİM OLMAYACAKSINIZ.
YETERİ KADAR acı çekmiş olmalısınız.
Öyle bir noktaya gelirsiniz ki, çektiğiniz
acıların çoğunu kendinizin yarattığının farkına varırsınız.
Bir şeylere DİRENEREK yaratmışsınızdır bunu.
Bir şeyleri YORUMLAYARAK yaratmışsınızdır bunu.
Var olan bir durumdan DEĞİL, bir DÜŞÜNCEDEN veya bir YORUMDAN meydana gelmektedir BU ACI.
Böylece şunun GERÇEKTEN FARKINA varırsınız: "YETERİNCE ACI ÇEKTİM."
Hayatınızda HAKİKATEN YETERİNCE ACI ÇEKTİĞİNİZ ZAMAN şunu diyebilirsiniz:
"DAHA FAZLA ACIYA GEREK YOK!"
Istırap, harika bir öğretmendir.
Istırap, çoğu insanın tek ruhani
öğretmenidir.
Istırap, sizi derinleştirir.
Zihnin yarattığı benlik duygusunu,
yani egoyu, yavaş yavaş aşındırır.
Ve...
Bazı insanlar yeterince acı
çektiklerini anladıklarında bu noktaya varırlar.
Mesela, kendi köşesine çekilen hemen
her insan için durum bundan ibarettir.
Şayet onlara sorarsanız, ıstıraptan KENDİ PAYLARINA DÜŞENİ aldıklarını söylerler.
BAŞKA TÜRLÜ zaten bu mesajı ALMAYA açık hale GELEMEZLERDİ.
İnsanların çektiği acılardan PAYLARINA DÜŞENİ aldılar ve YAŞAMANIN BAŞKA BİR YOLU OLDUĞUNU SÖYLEYEN MESAJI DİNLEMEYE HAZIR OLDUKLARI BİR NOKTAYA VARDILAR böylece.
Size DAHA FAZLA ISTIRAP DOĞURMAYAN BİR YAŞAM sürebileceğiniz BAŞKA BİR YOL daha var.
Nihayetinde insan büyük ölçüde kendi
ıstırabını kendi yaratır.
Böylece...
Bu mesajı duymaya hazır hale gelirsiniz ve aslında bu mesaj, her dinde olan mesajdır.
Budizm'in temelindeki mesaj, ıstırabın sona ermesidir.
Hatta İsa'nın öğretisinin temelindeki mesaj bile, İsa'nın dediği gibi, burada ve şimdi, içinizdeki o çok değerli inciyi, yani Cennetin Krallığı'nı bulmaktır.
Elbette ki bu, acı içinde sürdürülen yaşamın sonu demektir.
Dolayısıyla...
Artık acı çekmenize gerek olmadığını fark etmeniz için, bir farkındalık noktasına gelmeniz için acı çekmeniz gerektiği söylenebilir tabii.
Burada bir paradoks var.
Acı çekmeseydim, bu öğreti de olmazdı.
Kısmen yoğun bir ıstırabın sonucu olarak bunun doğduğu söylenebilir.
Nihayetinde bir insan olarak, ACI ÇEKMEMİŞ OLSAYDIM ruhsal olarak GELİŞEMEZDİM.
Bu sebeple, ıstırap, benim asıl
öğretmenimdi ve ıstırap, pek çok insanın da asıl öğretmenidir.
Bazı insanlar, hazır olduklarında ruhani
bir öğreti veya öğretmenle temasa geçerler ve bu, artık ACI çekmenize GEREK OLMADIĞINI ANLAMA sürecini hızlandırabilir çünkü SİZ ARTIK MESAJI DİNLEMEYE hazırsınızdır.
İşte bu...
Bundan 2600 yıl evvel, Buda'nın
bahsettiği şeyler buydu işte.
İnsanın kendisine çektirdiği ıstırabın
bir sonu olabileceğini söylüyordu.
Artık kendinize acı
çektirmediğinizde...
Şunu aklınızdan çıkarmayın:
Size her şeyden çok ACI ÇEKTİREN ŞEY, sizin KENDİ DÜŞÜNCELERİNİZDİR.
Vuku bulan OLAYLAR DEĞİLDİR çoğunlukla SEBEP; bu olayların ne denli korkunç olduğuna dair SİZİN GETİRDİĞİNİZ YORUMDUR.
BUNU İDRAK ETTİĞİNİZDE, OLAN ŞEYLERLE artık ZİHNEN TARTIŞMADIĞINIZ BAŞKA BİR YAŞAM BİÇİMİ OLDUĞUNU da idrak
edersiniz.
Böylece kendinize çektirdiğiniz ıstırabın SONU gelmiş olur.
Şayet kendime acı çektirmezsem
başkalarına da acı çektirmem.
Çünkü bu ikisi daima birlikte
hareket eder.
Çeviriyi yapan ve videoyu Youtube'a ekleyen: Ümid Gurbanov @umidgurbanov
“İnsanlar neden acıyı çekiyor da
yine de değişemiyor? Çünkü henüz
yeterince acı çekmiş olmuyorlar; benim duygusal
eşik dediğim yere daha varmamış oluyorlar. Eğer zararlı bir ilişki içine
girmişseniz ve sonunda gücünüzü kullanmaya gelmişseniz, eyleme geçip hayatınızı
değiştirecekseniz, besbelli artık
dayanmak istemediğiniz bir acı düzeyine vardığınız içindir. Hepimize
zaman zaman olmuştur. Yeter artık -bir daha asla- bu şimdi değişmek zorunda, demişizdir. İşte o an, acının dostumuz olduğu o sihirli
andır; bizi yeni eylemlere geçip yeni sonuçlar üretmeye iter. Eğer o
anda, değişikliğin hayatımıza zevk
getireceğini de görürsek, eyleme geçmeye daha büyük bir güçle
sarılabiliriz. Başarının sırrı, acıyla zevkin sizi kullanmasına izin
vermektense, acıyla zevki kendiniz kullanmayı öğrenmektir. Bunu yaparsanız,
hayatınızın kontrolünü elinize alırsınız. Yapmazsanız, hayat sizi kontrol
eder.”
Anthony Robbins – İçindeki devi
uyandır
EĞER HÂLÂ OKUMAYA DEVAM EDİYORSANIZ, YUKARIDA BAHSEDİLEN MESAJI, "ACIDAN KURTULMA VE HUZUR BULMA" YÖNTEMİNİ YANİ ASLINDA DÜŞÜNCE-DUYGU BAĞLANTISINI DAHA İYİ ANLAMAYA İHTİYAÇ DUYABİLİRSİNİZ. DÜŞÜNCE VE YORUMLARIMIZIN NASIL OLUP DA ACIYA YOL AÇTIĞINI İYİCE ANLAMAK, TÜM HAYAT BOYU KENDİMİZİ DÜZELTMEMİZ VE KORUNMAMIZ İÇİN BİZE ÇOK YARDIMCI OLACAKTIR.
Bilgelerden ve tıp doktorlarından öğrenelim:
“Olumlu insanların da olumsuz düşünceleri var, AYNI SİZİN GİBİ. Fakat onlar, bu düşüncelerin BÜYÜMESİNE ve kendilerini YIKMASINA İZİN VERMİYORLAR.” Eren Ener
“Ne zaman bir şey düşünseniz, beyninizin kimyasal salgıladığını
biliyor muydunuz? BEYNİMİZ BÖYLE ÇALIŞIR. Bir şey DÜŞÜNÜRSÜNÜZ, beyniniz KİMYASAL
SALGILAR. Beyninizde bir elektrik iletisi dolaşır ve ne düşündüğünüzün farkına
varırsınız. Düşünceler gerçektir ve NE HİSSETTİĞİNİZ ve NASIL DAVRANDIĞINIZ
üzerinde DOĞRUDAN ETKİLERİ vardır. Aklınıza ne zaman kızgın, kötü, üzücü veya
garip bir DÜŞÜNCE gelse BEYNİNİZ, limbik sistemi aktive eden, ZİHNİNİZİN VE
BEDENİNİZİN KÖTÜ HİSSETMESİNE YOL AÇAN OLUMSUZ BİR KİMYASAL salgılar. Çoğu
insan kızdığında kasları gerilir, kalbi daha hızlı atar, elleri terlemeye
başlar, hatta biraz başı bile döner. BEDENİNİZ, taşıdığınız bütün olumsuz
düşüncelere TEPKİ VERİR. Ne zaman iyi, mutluluk veren, umutlu veya nazik bir
şey düşünsek BEYNİMİZ, bedenimizin kendini İYİ HİSSETMESİNİ SAĞLAYAN
kimyasallar SALGILAR. İnsanlar mutluyken kasları gevşer, kalp hızları ve
solukları yavaşlar. Bedeniniz, iyi düşüncelerinize de tepki verir. Düşünceler
çok güçlüdür! DÜŞÜNCELER, zihninizin ve bedeninizin iyi hissetmesini
sağlayabildiği gibi kötü hissetmesini de sağlayabilir. Vücudunuzdaki HER HÜCRE,
sahip olduğunuz düşüncelerden ETKİLENİR. Bu yüzden insanlar mutsuzken
genellikle baş veya karın ağrısı gibi fiziksel semptomlar hissederler. İYİ
ŞEYLER DÜŞÜNEBİLİYORSANIZ, KENDİNİZİ DAHA İYİ HİSSEDERSİNİZ." Dr. Daniel G.
Amen
“İşler ters gittiğinde AKLINIZDAN GEÇENLER, duvara çarptığınızda KENDİNİZE
SÖYLEDİKLERİNİZ, bundan sonra ne olacağını belirler. Pes mi edeceksiniz, yoksa işleri
yoluna koymaya mı başlayacaksınız? Bir terslikle karşılaşmak HER ZAMAN,
ters giden şeylerle ilgili DÜŞÜNCELERİNİZİ, AÇIKLAMALARINIZI ve YORUMLARINIZI
HAREKETE GEÇİRİR. Karşımıza bir terslik çıktığında İLK YAPTIĞIMIZ şey, ONU
AÇIKLAMAYA ÇALIŞMAKTIR. Kendi kendimize tersliği YORUMLARKEN yaptığımız
AÇIKLAMALAR, bir sonraki adımımız üzerinde çok önemli bir etkiye sahiptir çünkü
DUYGULAR doğrudan, DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ ŞEYLERDEN gelir. “Tehlikedeyim” diye
düşünürseniz, KAYGI duyarsınız. “Hakkım yeniyor” diye düşünürseniz, ÖFKELENİRSİNİZ.
Bir “kayıp” düşündüğünüzde ise, ÜZÜLÜRSÜNÜZ. Peki, bir terslik karşısında
devreye giren farklı düşüncelerin sonuçları nelerdir? Açıklayıcı
düşüncelerimiz, “Hepsi benim suçum”, “Bu hep böyle kalacak”, “Yaptığım her şeyi
etkileyecek” gibi kişisel, kalıcı ve yaygın açıklamalar şekline girdiği zaman,
PES EDER ve HAREKETSİZ KALIRIZ. Açıklamalarımız, bunların tam tersi olduğunda
ENERJİ KAZANIRIZ. Düşüncelerimizin sonuçları, yalnızca eylemler değil, DUYGULARDIR.” Dr. Martin Seligman
“Kötü bir düşüncenin ortaya çıkışı ıstırap kaynağıdır; ÇARESİ ise onu SÜRDÜRMEMEKTİR.” Zen Deyişi
“Duygularınız, duygusal rehberlik
sisteminiz, NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜZÜ ANLAMANIZI SAĞLAR. Düşünceleriniz, duygularınızı oluşturur. Duygularımız,
neyi kendimize çektiğimizi anlamamıza yardım ederler. Bize göre iki tür duygu
vardır: İyi hissettiren ve kötü hissettiren… Her durumu, bu iki duyguyla
değerlendiririz. Olumsuz hisler; suçluluk, öfke veya kırgınlık gibi, bunların
hepsi aynı “iyi hissetmeme duygusunu” yaşatırlar. Tüm bu hisler, bize O ANDA
DÜŞÜNDÜĞÜMÜZÜN, İSTEDİĞİMİZ TÜRDEN BİR ŞEY OLMADIĞINI söylerler.” Rhonda Byrne
“Eğer sadece bir tek zihinsel dinamiğin bilincinde olabilseydiniz, bilmeniz gereken en önemli şey, düşüncelerinizle duygularınız arasındakİ İlİşkİ olurdu.” Dr. Richard Carlson
“DÜŞÜNCELERİNİZİ olumlu ve umutlu olmak üzere EĞİTEBİLİRSİNİZ. Ya da OLUMSUZ KALMALARINA ve SİZİ ÜZMELERİNE İZİN VEREBİLİRSİNİZ. Düşüncelerinizin GÜCÜNÜ bir kez öğrendikten sonra İYİ şeyler DÜŞÜNÜP İYİ ŞEYLER HİSSETMEYİ veya KÖTÜ ŞEYLER DÜŞÜNÜP BERBAT HİSSETMEYİ tercih edebilirsiniz. Doğru, BU TAMAMEN SİZE BAĞLI. Araştırmalar olumlu duyguların, özellikle huşu duygusunun normalde sağlığınızı kötü etkileyecek olan enflamasyonu azaltabildiğini göstermiştir. Düşüncelerinizi ve hislerinizi DEĞİŞTİRMEYİ öğrenebilirsiniz. Düşüncelerinizi değiştirmeyi öğrenmenin bir yolu, OLUMSUZ OLDUKLARINDA ONLARI FARK ETMEK ve ONLARA KARŞILIK VERMEKTİR. Olumsuz düşünceleri DÜZELTEBİLİRSENİZ, üzerinizdeki GÜÇLERİNİ YOK EDERSİNİZ. Olumsuz düşünceye MEYDAN OKUMADAN SADECE DÜŞÜNÜRSENİZ, ZİHNİNİZ ONA İNANIR ve BEDENİNİZ TEPKİ VERİR. Aklınıza gelen HER SAÇMA DÜŞÜNCEYE İNANMAMAYI ÖĞRENMEK, GEREKSİZ ACIYI BİTİREN KRİTİK BİR BECERİDİR. Otomatik olumsuz düşünceler(OOD’ler), NEREDEN GELDİKLERİ BELLİ OLMADAN beyninizde otomatik olarak ortaya çıkar. Meydan okunmadan SERBEST BIRAKILDIKLARINDA ısırır, kemirir, işkence ve zihninizi istila ederler. OOD’ler KONTROL EDİLMEDEN BIRAKILDIKLARINDA mutluluğunuzu çalar, kendinizi yaşlı, şişman, depresif ve güçsüz hissetmenize neden olurlar.” Dr. Daniel G. Amen
“Düşündüğümüz gibi düşünmeseydik,
hissettiğimiz gibi hissetmezdik de. Keza öfke de, bize haksızlık edilmediğine
inanırsak diner.” Julian Baggini
“Duygusal sorunlardan AKLINI KULLANARAK
KURTULMAK, aklı başında ve mantıklı olmak demektir. Yaşadığınız sürece,
duygusal kaderinizin efendisi, ruhunuzun kaptanı sizsiniz. Depresyon ve ıstırabı,
yaşamınızdaki HAREKETE GEÇİRİCİ OLAYLAR DEĞİL, DÜŞÜNCE SİSTEMİNİZ yaratır. DÜŞÜNCELERİNİZİ
SEÇEBİLECEĞİNİZE ve kayıplarınızı, “korkunç ya da berbat” değil de “talihsiz ya da nahoş
olaylar” olarak görebileceğinize göre, DUYGULARINIZ ÜZERİNDE ÖNEMLİ BİR
DENETİME SAHİPSİNİZ demektir. Bunun için, DUYGULARINIZI YARATMAK IÇIN NE YAPTIĞINIZI AÇIKÇA GÖRMENIZ ve
onları değiştirmek için kafanızı kullanmayı bilmeniz gerekir! Kendinizi kolayca
üzecek kişilikte doğmuş ve büyümüşsünüzdür ama aynı zamanda KENDİNİZİ
ÜZÜNTÜDEN ÇIKARMA KAPASİTESİNE de SAHİPSİNİZ. Bu ikinci eğilimi çalıştırmaya
başlayabilirsiniz. Bir terapist sizin DAHA
IYI DÜŞÜNMENIZE yardımcı olabilir ama SIZIN
YERINIZE DÜŞÜNEMEZ. İyi bir piyanist olmaya karar vermeniz,
iyi bir piyanist olmanız için ne kadar yeterliyse, yanlışlarınızı düzeltmeye karar
vermeniz de yanlışlarınızı düzeltmeniz için o kadar yeterlidir.” Dr. Albert
Ellis
“Bir duyguyu yaşayabilmek için önce o duyguyu yaratacak bir düşünce üretmeniz gerekir. Mutsuzluk kendi kendine doğup var olamaz. Mutsuzluk, yaşamınız üzerindeki olumsuz düşüncelere eşlik eden duygudur. Bu düşünce yokken mutsuzluk, stres, ya da, kıskançlık da var olamaz. Olumsuz duygularınızı barındıran, sizin kendi düşünme tarzınızdan başka bir şey değildir. Bir daha moraliniz bozuk olduğunda, ne düşündüğünüze dikkat edin; mutlaka olumsuzdur. Yaşamınızın değil, sadece düşünme tarzınızın olumsuz olduğunu kendinize hatırlatın. Bu kadar basit bir bilinçlenme, sizi tekrar mutluluğa giden yola oturtabilir.” Dr. Richard Carlson
"İnsan aynı anda sadece bir şey düşünebilir; eğer iyi şeyler düşünürseniz, kötü düşüncelere yer kalmayacaktır." Joseph Murphy
“Moraliniz bozuk olduğunda, kendinizi daha iyi hissetmek ve düşüncelerİnİzİ değİştİrmek İçİn çaba sarf etmedİğİnİz taktirde, verdiğiniz mesaj: "Bana kendimi kötü hissetmem için daha fazla sıkıntı ver. Sıkıntıları bana getir!" olur.” Rhonda Byrne
“Duygusal iyilik halimiz için önemli
olanın; o anda yaptıklarımızdan ziyade, O ANDA ZİHNİMİZDEN GEÇENLER olduğunu
ANLAMAK, mutluluğu anlama adına oldukça önemli bir adımdır.” Jon Kabat-Zinn
“Öncelikle, nasıl hissetmek istediğiniz konusunda NETLEŞİN. Sonra, sizi bu şekilde hissettiren şeyler yapın. Aslında NASIL HİSSETMEK İSTEDİĞİNİZİ BİLMEK, sahip olabileceğiniz en güçlü açıklık şeklidir.” Danielle LaPorte
"Strese karşı en büyük silah, BİR
DÜŞÜNCEYİ diğerine kıyasla SEÇEBİLME yeteneğimizdir." William James
“Tekrar iyi hissetmekten SADECE BİR
DÜŞÜNCE uzaktayız.” Paul Ferrini
"Yaptığımız HER ŞEY, kendimizi NASIL HİSSETTİĞİMİZ konusunda DEĞİŞİKLİK yaratmak içindir." Anthony Robbins