MEHMET AKİF ERSOY'UN SAFAHAT ESERİNİN, SÜLEYMANİYE KÜRSÜSÜNDE
BÖLÜMÜNDEN HARİKA BİR ALINTI:
(Şiirin hemen altında, günümüz Türkçesi ile yazılmış metni
bulabilirsiniz.)
“Böyle gördük dedemizden!” sözü dînen merdûd;
Acaba sâha-i tatbîki neden nâ-mahdûd?
Çünkü biz bilmiyoruz dîni. Evet, bilseydik,
Çâre yok, gösteremezdik bu kadar sersemlik.
“Böyle gördük dedemizden!”
diye izmihlâli
Boylayan bir sürü milletlerin olsun hâli,
İbret olmaz bize, her gün okuruz ezber de!
Yoksa, bir maksad aranmaz mı bu âyetlerde?
Lâfzı muhkem yalınız, anlaşılan, Kur’ân’ın:
Çünkü kaydında değil hiçbirimiz ma’nânın:
Ya açar Nazm-ı Celîl’in, bakarız yaprağına;
Yâhud üfler geçeriz bir ölünün toprağına.
İnmemiştir hele Kur’ân, bunu hakkıyle bilin,
Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için!
*******
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİYLE:
“Böyle gördük dedemizden!” sözü dinde geçersizdir;
Böyleyken acaba uygulama alanı neden sınırsızdır?
Çünkü biz bilmiyoruz dini. Evet, bilseydik,
Mümkün değil, gösteremezdik bu kadar sersemlik.
“Böyle gördük dedemizden!”
diye diye çöken,
Yok olan bir sürü milletlerin durumu neden,
İbret olmaz bize, her gün ezbere okuduğumuz halde!
Yoksa, bir maksat aranmaz mı bu ayetlerde?
Lafzı önemseniyor yalnız, anlaşılan, Kur’an’ın:
Çünkü hiçbirimiz üzerinde durmuyoruz mananın:
Ya açar Kur’an’ı Kerim’in, bakarız yaprağına;
Ya da üfler geçeriz bir ölünün toprağına.
İnmemiştir hele Kur’ân, bunu hakkıyla bilin,
Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için!
(Kaynak: "Safahat-Orijinali
ve günümüz Türkçesi" kitabı, sayfa:336-338)
Lafız: Söz, kelime demektir...
ÇOK DEĞERLİ ŞAİRİMİZİN DİNLE İLGİLİ BİR ŞİİRİNİ OKUDUĞUNUZDA, ORADAKİ BİLGİLERE GÜVENİN!
ÇÜNKÜ "KUR'AN ŞAİRİ" LAKAPLI MEHMET AKİF ERSOY'UN ŞİİRLERİ, MUTLAKA KUR'AN AYETLERİNE UYGUNDUR; ASLA KUR'AN'A TERS DÜŞEN HURAFE YÜKLÜ BİLGİLER İÇERMEZLER!
(Yukarıdaki şiirine Kur'an'dan destek veren ayetlerin bir kısmını aşağıya aldım. Sadece bunları okumak bile, şiirlerinin güvenirliğini ispat için yeterli olacaktır...)
“Onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun!" dendiğinde: "Hayır! Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." derler. Peki, ataları bir şeyi akıl yoluyla kavrayamıyor,
doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler?!” BAKARA 170
“Görmediniz
mi, Allah, göklerde ve yerde bulunan şeyleri sizin emrinize verdi
ve görünür-görünmez nimetlerini üstünüze saçtı. İnsanlardan öylesi var ki, Allah uğrunda
ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın mücadele eder. Böylelerine, ‘Allah'ın indirdiğine uyun’ dendiğinde şu cevabı verirler: "Hayır, biz atalarımızı üzerinde
bulduğumuz şeye uyarız." Peki, şeytan onları, alevli ateşin azabına çağırmış olsa da
mı?” LUKMAN 20,21
“Onlara, Allah'ın indirdiğine ve resule gelin dendiğinde şöyle derler: "Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter." Peki, ataları hiçbir şey bilmiyor, doğru
yolu bulamıyor idiyseler de mi? Ey iman edenler! Siz, kendinizi düzeltmeye bakın. Siz, doğru
yolda oldukça sapmış olan size zarar veremez. Tümünüzün dönüşü Allah'adır.
O size neler yapıyor olduğunuzu haber verecektir.” MAİDE 104,105
"Gün olur, gök, bulutlarla
yarılır ve melekler ardarda indirilir. O gün gerçek mülk ve yönetim
Rahman`ındır. Ve o, kâfirler için çok zorlu bir gündür. O gün zalim, ellerini
ısırarak diyecek ki: “Ne
olurdu, resulle birlikte bir yol tutsaydım. Ah, ne olurdu, falancayı dost
edinmeseydim. Zikir/Kur`an bana geldikten sonra, o
saptırdı beni ondan.
Şeytan, insan için bir rezil edicidir.” Resul de şöyle
der: “Ey
Rabbim, benim toplumum, bu Kur`an`ı terk edilmiş/dışlanmış halde tuttular."" Furkan Suresi 25-30.
ayetler
''Şu bir halis mümin ki Kur'an okur ve onun gerekleriyle
amel eder. O, tadı güzel, kokusu güzel turunç gibidir. Şu bir MÜMİN de Kur'an okumaz, fakat gerekleriyle amel eder. Bu da tadı güzel fakat kokusu olmayan
hurma gibidir. Kur'an okuyan fakat gerekleriyle amel etmeyen MÜNAFIĞIN benzeri de,
kokusu güzel fakat acı reyhan otu gibidir. Kur'an okumayan ve gerekleriyle
amel etmeyen münafığın benzeri de tadı acı ve kokusu da kötü Ebu
Cehil karpuzu gibidir.”
…………………………………….. (Hadis-i
Şerif - Buhari-Müslim'den)
"Kur'an insanlara, onunla amel etmeleri için gönderildi fakat insanlar onun kıraatini(okunuşunu)
amel edindiler."
Hadis-i Şerif
"Kur'an'ın inmesinden maksat, insanların güzel huylar
kazanmasıdır; yazılı sureyi kurallarıyla okumak değil."
Sadi-i Şirazi
Sema'dan SEMAya not: Bu harika şiiri günümüz
Türkçesine çevirip anlamamızı kolaylaştıran Beyan Yayınlarına buradan tekrar
teşekkür ediyorum ve Safahat (Orijinali ve günümüz Türkçesi) kitabını, hepinize
hararetle tavsiye ediyorum arkadaşlar...
SAFAHAT'TA KADER KONUSUNU İŞLEYEN HARİKA ŞİİRLER İÇİN LÜTFEN BURAYA TIKLAYINIZ
Müslüma olduğu söyleyenlerin kuran diye bir dertleri yok. Bakın sosyal medyaya
YanıtlaSil