HOŞGELDİM


"HOŞ GELDİNİZ" ve umarım "HOŞ BULARAK" AYRILIRSINIZ... 😊

BU BLOGDAKİ HER ŞEY, KENDİMİZİ "BİRAZ DAHA İYİ HİSSETMEK" AMACIYLA PAYLAŞILIYOR...

KUR'AN'DAN, RUHUMUZA HUZUR VEREN AYETLER; UMUT VE YAŞAMA SEVİNCİ AŞILAYAN ŞİİRLER VE ŞARKILAR; ÖZENLE SEÇİLMİŞ FAYDALI ÖZLÜ SÖZLER VE ALINTILAR; İÇİMİZİ AÇAN HARİKA FOTOĞRAFLAR VE TABLOLAR; YOL GÖSTERİCİ HİKAYE VE MASALLAR; HUZUR VEREN SÖZSÜZ MÜZİKLER (DALGA, MARTI, YAĞMUR, KUŞ, DERE SES KAYITLARI VEYA MOTİVASYON MÜZİKLERİ); ŞİFA VEREN MÜZİKLER vs. vs.

MUTLAKA İÇLERİNDEN BİRİ VEYA BİRKAÇI SİZE DE HİTAP EDECEKTİR; ONLARI KENDİ İYİLİĞİNİZ İÇİN KULLANIN!

HUZURLU OLMAK İÇİN "KİŞİSEL ÇABA ve İSTEK" GEREKTİĞİNİ HEP HATIRLAYALIM ve KENDİ HUZURUMUZU İNŞA ETMEK İÇİN BİR AN EVVEL HAREKETE GEÇELİM İNŞALLAH...

HUZUR BULANLARDAN VE ŞÜKREDENLERDEN OLABİLMEMİZ ÜMİT VE DUASIYLA... 💖

"Huzuru ifade eden şiirlerden mısralar ya da kutsal metinlerden cümleler okumak, zihin yapınıza İYİLEŞTİRİCİ MERHEM etkisi yapar." Norman Vincent Peale


16 Nisan 2020 Perşembe

MORAL VE UMUT VEREN HİKAYELER - TÜM GÜCÜNLE İT - MASALLARLA KİŞİSEL GELİŞİM - BÜYÜKLERE MASALLAR

ŞEVKİ KIRILMIŞ HERKESE UMUT OLSUN İNŞALLAH...


Fakir bir genç adam, geceleyin kulübesinde uyurken, uyku ile uyanıklık arasında odasının ışıkla dolduğunu görür. Gaipten gelen bir ses ona şöyle der:
"Bundan böyle Allah için çalışacak ve kulübenin önündeki büyük kayayı bütün gücünle iteceksin!"

Bunun, Allah'tan gelen bir emir olduğuna inanan adam, ertesi sabah kayayı itmeye başlar. Daha ertesi gün ve izleyen haftalar, güneşin doğuşundan batışına kadar taşı itip durur. Aylar süren uğraşı sırasında, kaya yerinden bile kımıldamaz. Adam gece kulübesine yorgun argın dönerken, gününün boşa geçtiğini düşünüyordur artık...

Onun şevkinin kırıldığını hisseden şeytan, kalbine vesveseler vermeye başlar:
"Ne kadar zamandır bu kayayı itip duruyorsun, bir milim bile kımıldamadı. Kendine bunun için niye yazık ediyorsun? Onu yerinden oynatman zaten mümkün değil!"
Böylece gence, görevi yerine getirmesinin imkânsız olduğunu; dolayısıyla, başarısızlığa uğradığı duygusunu aşılamaya çalışır.
Bu tür düşünceler onun şevkini daha da kırar ve ümidini gitgide yitirir.
"Doğru ya, kendimi bu iş için niye paralıyorum ki?" diye kendi kendisine söylenir.
"Bundan sonra azıcık bir kuvvet harcayacağım. Bu da yeter de artar bile. Koca kaya yerinden kımıldamayacağına göre..."

Ve kararını, duâsında Allah'a bildirir:
"Allah'ım, uzun zamandır durmadan dinlenmeden senin dediğin gibi hareket ettim. Bütün gücümle istediğin şeyi yaptım. Her gün yoruluyorum ama kayayı bir milim bile kımıldatamıyorum. Neden böyle? Neden başaramıyorum?"

Gaipten bir ses şefkatle cevap verir:
"Ey kulum, uzun zaman önce senden emrime uymanı istediğimde, kabul etmiştin. Sana, görevinin kayayı bütün gücünle itmek olduğunu söylemiştim ve sen de yapmıştın. 
Ben sana hiçbir zaman, onu yerinden oynatmanı beklediğimi söylemedim ki! Senin görevin, onu itmekti. Şimdi gücünün tükendiğini, başarısızlığa uğradığını söylüyorsun. Kendine bir bak bakalım. Kolların daha da güçlendi, pazuların büyüdü. Sırtın ağırlığa dayanıklı hale geldi. Bacakların kalınlaştı ve kuvvetlendi. Taşı itmeye başladığından çok daha kuvvetlisin şimdi. Evet, kayayı kımıldatamadın ama senden istenen, emre itaat etmen ve onu sadece itmendi. Kayayı yerinden oynatacak olan Ben'dim."

Hatasını anlayan genç, ertesi gün kendi görevinin kayayı yerinden oynatmak değil, onu var kuvvetiyle itmek olduğunu düşünerek, verilen görevi yerine getirir. İkinci gün, üçüncü gün, derken, kaya birden yerinden kımıldar. O zaman kayayı yerinden kımıldatanın, kendisi değil Allah olduğunu anlar. Biraz daha uğraştığında, kaya biraz daha oynar ve kenara yuvarlanır. Altından da kendisine ömür boyu yetecek kadar büyük bir hazine çıkar..."

"Yukarıdaki öyküyü daha önce okumuş olmama rağmen, geçenlerde katıldığım bir dost buluşmasında yeniden hatırlayınca, ilk kez duyuyormuşcasına etkilendim. Bilmek ile idrak etmek farklı çünkü. Bilginin, inancı beslemek ve doğru biçimlendirmek için vazgeçilmezliği şüphesiz. Ve bazen bilgiyi mucizevi kılan, onun tam da ihtiyacınız olduğu anda karşınıza çıkması ve idrak edilmesi. Bunun hikmetten bir cüz olduğuna inanan biri olarak; bildiğimiz, yanı başımızda duran pek çok detayın veya okuduğumuz bir öykünün, dinlediğimiz bir sohbetin veyahut hayatımızın kıyısından teğet geçen herhangi birinden duyduğumuz bir cümlenin, bazen ne büyük mânâlar ifade edeceğini bilirim. İnsan olarak, hangi rol ve kimlikler içinde hayatımızı idâme ettiriyor olursak olalım, bazen, büyük bir heves ve ümitle başladığımız şeylere olan inancımızın, zayıfladığını görüp sarsılırız. Ne zaman böyle duygulara kapılsak, baktığımız yerden gördüklerimiz, canımızı yakar. Aslında, gördüklerimiz yanlış değildir; baktığımız noktadan, bundan gayrısını görmek mümkün değildir çünkü... Ancak yanlış taraftan baktığımızı fark ettiğimizde, manzara tamamen değişir. Şeytanın "bak" dediği yerden görmek ile, Allah'ın "bak" dediği yerden görmek arasında, adına "hakîkat" denilen küçük (!) bir fark vardır vesselam..."

*****
"YAPTIKLARIM İŞE YARAMIYOR, BİR SONUCA VARAMIYORUM" DİYE ÜZÜLMEYİN;
SİZ, İYİ VE DOĞRU YÖNDEKİ ÇABALARINIZA TÜM GÜCÜNÜZLE DEVAM EDİN, YETER!
BİZE DÜŞEN, SADECE TÜM GÜCÜMÜZLE İTMEK...

Sema'dan SEMAya NOT: Bu güzel hikaye ve hemen altındaki, her cümlesine katıldığım yorum paragrafı için KAYNAK: Derya Güney - 25 Mart 2009 tarihli internet paylaşımı...

“Özgüven yaratmak ya da hak etmek için özellikle değerli bir şey yapmak durumunda değilsiniz; tüm yapmanız gereken şey, o eleştirel, nutuk çeken içsel sesi kapatmanızdır.David Burns                                                                                                          

15 Nisan 2020 Çarşamba

KELİMELERİNİ DEĞİŞTİR, BEYNİN VE HAYATIN DEĞİŞSİN! - KİTAP ALINTILARI

KELİMELERİN DEĞİŞİRSE 

DUYGULARIN DEĞİŞİR

VE 

“Duygu değişikliği, kader değişikliğidir.” Neville Goddard



“Kelimelerin hislerimizi değiştirme gücüne sahip oldukları bir gerçektir. Kelimelerin gerçekten biyokimyasal gücü olduğunu siz ve ben de anlamak zorundayız.” 

Anthony Robbins



"KULLANDIĞINIZ KELİMELER BEYNİNİZİ DEĞİŞTİREBİLİR"

Kapsamlı bir araştırma yaparak Kelimeler beyninizi değiştirebilirkitabını yazan, nörobilimci Dr Andrew Newberg ve bir iletişim profesörü olan Mark Robert Waldman, özetle şunları söylüyorlar:

Duygularınızı anlatmak için kullandığınız ve alışkın olduğunuz kelimeleri DEĞİŞTİRMEK, aynı zamanda sizin de nasıl düşündüğünüzü, nasıl hissettiğinizi, nasıl yaşadığınızı DEĞİŞTİRMENİZİ sağlar. İşte buna, kelimelerin dönüştürücü gücü deniyor.

Yapılan çalışmalarda; enerjik, sonuç odaklı, etkileyici sözler duyunca salgıladığımız hormonlar ile stresin azaldığı, ev ve iş yerinde başarının arttığı, laboratuvar ortamında kanıtlanmış oldu. Görüldü ki özenle seçilen sözler, insan enerjisini artırıyor; olumlu olmayan umutsuz sözler ise insanı yoruyor. 

Tek bir kelime bile, fiziksel ve duygusal stresi düzenleyen genlerin üzerinde etkilidir.

Pozitif kelime kullanımının insanlar üzerindeki etkisini araştırmak üzere yapılan deneylerde, 35-54 yaş arası bir grup yetişkinden 3 ay boyunca her gün, kendilerini mutlu hissetmelerini sağlayan 3 kelime yazmaları istendi. 3 ayın sonunda, deneklerin kendilerini daha mutlu ve pozitif hissettikleri sonucuna ulaşıldı. Deneyin sonuçlarından birisi de, deneklerin karşılaştıkları olaylarda her zaman pozitif yanları görmeyi öğrenmeleri oldu.


“Kendimi bitik hissediyorum.” demek yerine,

“Biraz yorgunum.” demeyi öğrenin!

Beynimiz büyük bir hızla çalışır ve karşımıza çıkan şeylerin ne anlama geldiğini anlamamız için olabildiğince hızlı bir şekilde bize yardım eder. Bunun bir sonucu olarak bizler de aynı kelimeleri tekrar tekrar kullanma eğilimi sergileriz. Hatta çoğu zaman kısaltmalar kullanırız; bu kısaltmalar zamanla duygularımızı da kısaltmaya başlar.

Asıl sorun, duygularımızı anlatmak için kelimelerimizi BİLİNÇLİ bir şekilde SEÇMİYOR olmamızdan kaynaklanıyor. Stres yaratan bir duygu yaşadığımızda, bu durum için ALIŞKIN olduğumuz kelimeyi ANINDA söylüyoruz. Bunun sonucu olarak kullandığımız kelime”, bizim yaşadığımız deneyim” haline geliyor. KELİMELER, VÜCUDUMUZDA BİYOKİMYASAL BİR ETKİ YARATIR. Örneğin “Kendimi bitik hissediyorum” dediğinizde, “Biraz yorgunum” dediğiniz zamankinden çok daha farklı bir biyokimyasal etki yaratırsınız. Aynı şey başkalarından duyduğumuz kelimeler için de geçerli. Karşınızdaki bir kişi size “Sanırım yanlış yaptın”, “Sanırım yanlış yoldasın” veya “Yalan söylüyorsun” dediğinde, sizde farklı biyokimyasal etkiler oluşuyor, değil mi?

Deneyimlerimizi oluşturan ve kendi üzerimizde biyokimyasal etkiler bırakan en sık kullandığımız kelimelerin neredeyse yarısı OLUMSUZ ve dolayısıyla, üzerimizde olumsuz etkiler bırakıyorlar.

Oysa bu, bir kısır döngü değil. Kendinize 10 günlük bir diyet uygulayabilirsiniz ve her seferinde bilinçsizce olumsuz bir kelime kullanmak istediğinizde, bunun yerine bilinçli olarak bir başka kelime düşünebilirsiniz. Peki, sadece en sık kullandığınız kelimeleri değiştirerek, nasıl hissettiğinizi ve hayat kalitenizi değiştirebilir misiniz? Evet. 

Eğer hayatınızı değiştirmek, kararlarınızı ve eylemlerinizi bilinçli olarak şekillendirmek istiyorsanız kullandığınız kelimeleri değiştirin. Kelimeler sizin duygularınızı anlatma biçiminiz ise, bu anlatma biçimini değiştirerek hayatta pek çok şeyi değiştirebileceğinizi göreceksiniz.

Şimdi şu iki cümleye bakın. Ve iki cümlenin de ayrı ayrı size ne hissettirdiğini düşünün:

“Bugün hava çok güzel ama yarın yağmur yağacak.”

“Yarın yağmur yağacak olsa bile, bugün hava çok güzel!”

Sadece iki kelime, “AMA” ve “OLSA BİLE” kelimeleri, cümledeki ifadeyi ne kadar değiştiriyor değil mi? İlkinde olumsuz bir duygu durumu, ikincide ise her şeye rağmen mutlu olma durumu…

Aynı araştırmaya göre aslında konuşurken, düşünürken, okurken ya da iletişim araçlarını kullanırken seçtiğimiz sözcüklerin etkileri, tahmin edilenden çok daha fazla olabiliyor. Örneğin konuşurken seçtiğimiz “yapamam”, “olmayacak”, “çok zor” ya da  “mümkün değil” gibi olumsuz sözcükler kullanma eğilimi gösterdiğimizde, beynimizin yapısı değişebiliyor. Bu eğilimin sıklığı ve tekrarı derecesinde de olumsuz yapı değişimi artıyor. Olumsuz sözcükler kullanmak, beyindeki “amigdala” bölgesini uyararak stres hormonunun miktarının artmasına sebep oluyor ve bu durum fark edilmese dahi, kişi gün boyu kendini daha gergin hissediyor.

Kaynak: “Kelimeler beyninizi değiştirebilir” kitabıyla ilgili internet yazılarından bir karışımdır.

“Alışkanlıkla kullandığınız kelimelerin farkına varın, onların yerine sizi güçlendiren kelimeler kullanmayı benimseyin. Duygu yoğunluğunuzu uygun şekilde alçaltıp yükseltin. Bugün başlayın! Bu süreç etkisini devreye sokun. Kelimelerinizi yazın, kararınızı verin ve  izleyin." 

(Örneğin: “Kızgınım” (yerine) “Kırgınım”;  “Açlıktan ölüyorum” (yerine) “Kendimi biraz aç hissediyorum”; “Korkuyorum” (yerine) “Kaygılıyım”; “İyiyim, eh şöyle böyle” (yerine) “Harikayım”; “Depresyondayım” (yerine) “Biraz keyfim kaçık” diyerek paterninizi(nörolojik bağlar) kırarsınız.) 

Anthony Robbins – İçindeki devi uyandır

 

“Suçlama, eleştiri, kusur bulma ve şikâyet, OLUMSUZLUK ÇEŞİTLERİDİR ve hepsi de hayatlarınıza SADECE SIKINTI GETİRİR. Kelime dağarcığınızdan korkunç, berbat, iğrenç ve rezil gibi KELİMELERİ ÇIKARIN. Harika, müthiş, muhteşem, şahane ve harikulade GİBİ KELİMELERİ DAHA ÇOK KULLANIN. SADECE %51 İYİ DÜŞÜNCE VE İYİ DUYGU verseniz bile HAYATINIZIN AKIŞINI DEĞİŞTİRİRSİNİZ.” 

Rhonda Bryne – Güç

Kelimelerin hislerimiz üzerindeki etkisini test etmek için aşağıya eklediğim örnek olumlu sözcük ve cümleleri, anlamlarını düşünerek yavaş yavaş okumanızı tavsiye ederim. Duygularımı olumluya çevirmemde bana kısa sürede yardımcı oluyorlar, o yüzden buraya kendim için ekliyorum. 😊

Sevgi, mutluluk, coşku, sevinç, neşe

Gülümsemek, gözlerinin içi gülmek, yüzünde güller açmak

Ağzı kulaklarına varmak, içi içine sığmamak

Sevinçten havalara uçmak, ruhunda güneş açmak

Gözü-gönlü açılmak, ferahlamak, içi açılmak

Canlanmak, enerji dolmak, güçlenmek, harekete geçmek, başlamak

Anda olmak, dikkat kesilmek, zihni açılmak

Farkında olmak, olumluya odaklanmak

Pozitif olmak, iyimserlik, olumlu düşünmek, olanı kabullenmek

Şifa bulmak, iyileşmek, yaşamak

Şükretmek, huzur bulmak, memnuniyet, teslimiyet

Rahatlamak, gevşemek, sakinleşmek, sessizlik, hayal kurmak

 💛💜💚💗

 “Kendimle mutluyum.”

“Yaşamımdan memnunum.”

“Her şey yolunda ve ben güvendeyim.”

“Her şey için teşekkürler, hiçbir şikâyetim yok.”

“Şu anda kendimi harika hissediyorum.”

“Bugün çok güzel şeyler olacak.”

“Şimdi çok mutluyum ve minnettarım.”

“Bugün mutlu olmayı seçiyorum.”

“Bugün yapabildiklerime şükrediyorum.” 

“Çok teşekkür ederim.”