HOŞGELDİM


"HOŞ GELDİNİZ" ve umarım "HOŞ BULARAK" AYRILIRSINIZ... 😊

BU BLOGDAKİ HER ŞEY, KENDİMİZİ "BİRAZ DAHA İYİ HİSSETMEK" AMACIYLA PAYLAŞILIYOR...

KUR'AN'DAN, RUHUMUZA HUZUR VEREN AYETLER; UMUT VE YAŞAMA SEVİNCİ AŞILAYAN ŞİİRLER VE ŞARKILAR; ÖZENLE SEÇİLMİŞ FAYDALI ÖZLÜ SÖZLER VE ALINTILAR; İÇİMİZİ AÇAN HARİKA FOTOĞRAFLAR VE TABLOLAR; YOL GÖSTERİCİ HİKAYE VE MASALLAR; HUZUR VEREN SÖZSÜZ MÜZİKLER (DALGA, MARTI, YAĞMUR, KUŞ, DERE SES KAYITLARI VEYA MOTİVASYON MÜZİKLERİ); ŞİFA VEREN MÜZİKLER vs. vs.

MUTLAKA İÇLERİNDEN BİRİ VEYA BİRKAÇI SİZE DE HİTAP EDECEKTİR; ONLARI KENDİ İYİLİĞİNİZ İÇİN KULLANIN!

HUZURLU OLMAK İÇİN "KİŞİSEL ÇABA ve İSTEK" GEREKTİĞİNİ HEP HATIRLAYALIM ve KENDİ HUZURUMUZU İNŞA ETMEK İÇİN BİR AN EVVEL HAREKETE GEÇELİM İNŞALLAH...

HUZUR BULANLARDAN VE ŞÜKREDENLERDEN OLABİLMEMİZ ÜMİT VE DUASIYLA... 💖

"Huzuru ifade eden şiirlerden mısralar ya da kutsal metinlerden cümleler okumak, zihin yapınıza İYİLEŞTİRİCİ MERHEM etkisi yapar." Norman Vincent Peale


13 Nisan 2019 Cumartesi

İNTİHARDAN VAZGEÇİREN DOKTOR VE ÖRNEK VAKA - İYİ HİSSETMEK - DR. DAVİD BURNS - TAVSİYE KİTAPLAR

Herhangi bir intihar girişimini engelleyebilmek için, umutsuzluğunuzun ardındaki mantıksızlığı bir an önce ortaya çıkarmak çok önemlidir

Depresif olduğunuzda, duyguları gerçeklerle karıştırma eğilimindesinizdir. Ümitsizlik ve tamamen umudunu yitirme, gerçeklerin değil, sadece depresif bir rahatsızlığın belirtisidir. Eğer ümitsiz olduğunuzu düşünüyorsanız, doğal olarak böyle hissedersiniz. Duygularınız yalnızca düşüncelerinizin mantıksız kalıbını izleyecektir.

İntihar eğilimli bir kişiyle konuşurken, niye böyle hissettiğini bulmaya çalışırım. "Kendini öldürmek istemendeki güdün nedir? Hayatında, çözümü mümkün olmayan hangi korkunç problem var?" diye sorabilirim. Sonra da bu kişinin, intihar dürtüsünün ardındaki “mantıksız gerçeği” olabildiğince çabuk ortaya çıkarması için ona yardımcı olurum. Daha gerçekçi düşünmeye başladığında, ümitsizliği ve hayatına son verme isteği kaybolacak ve yaşama isteği duyacaktır. Yani, ben bu kişilere ölüm değil mutluluk tavsiye ediyorum ve bunu en çabuk nasıl başarabileceklerini gösteriyorum! Bunun nasıl yapılabildiğini bir örnek vaka ile görelim şimdi:

Geçmişe bakınca, hayatınızın, gençliğinizdeki o yıldızlı beklentilere kıyasla çok da iyi bir durumda olmadığı sonucuna varabilirsiniz. Buna “orta yaş krizi” de denir. Hayatta, beklentilerinize ve planlarınıza kıyasla neyi başardığınızı gözden geçirdiğiniz zamandır. Bu krizi başarıyla atlatamazsanız, hissettiğiniz yoğun bir acı ve derin hayal kırıklığı yüzünden intihara teşebbüs edebilirsiniz. Tabii ki yine, sorunun gerçeklikle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Aslında tüm gürültü, çarpıtılmış düşüncelerden kopmuştur.

Louis, İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa'dan Amerika'ya göçmüş elli yaşlarında, evli bir kadındı. Ailesi onu muayenehaneme, neredeyse 'başarılı olduğu', hiç beklenmeyen bir intihar girişiminin ardından yatırıldığı yoğun bakım ünitesinden çıktıktan bir gün sonra getirdi. Aile, onun şiddetli bir depresyon geçirdiğinin farkında değildi ve bu ani intihar girişimi tamamen bir sürpriz olmuştu.

Louis ile konuştuğumda bana, hayatının, beklentileri ile örtüşmediğini söyledi. Hiçbir zaman bir genç kızken hayal ettiği o neşe ve tatmini bulamamıştı. Yetersizlik hissinden yakınıyordu ve insan olarak bir başarısızlık örneği olduğunu söylüyordu. İkinci bir girişimi önlemek için acil bir müdahale gerektiğine inandığımdan, kendi kendine söylediklerinin mantıksızlığını ona hızla gösterebilmek için bilişsel teknikler kullandım. Ondan; bana önce, yaşamaya değecek bir başarı elde etmediği inancını test etmek üzere, hayatta başardığı şeylerin bir listesini yapmasını istedim.

Loise:

“Eee, ikinci Dünya Savaşı sırasında ailemin Nazi vahşetinden kaçmasına ve bu ülkeye yerleşmesine yardım ettim. Ayrıca, büyürken beş dili akıcı olarak konuşmayı öğrendim. Amerika'ya geldiğimizde aileme yetecek parayı kazanmak için kötü bir işte çalıştım. Eşim ve ben harika bir oğul yetiştirdik, o da üniversiteyi bitirdi ve şimdi başarılı bir işadamı. İyi bir aşçıyım, sanırım iyi bir anne olmanın yanı sıra, torunlarım da iyi bir büyükanne olduğumu düşünüyorlar. Bunlar, hayatta başardığımı düşündüğüm şeyler.”

David: “Bütün bunların ışığında, bana hala nasıl hiçbir şey başarmadığını söylüyorsun?”

Loise:

Bakın, ailemdeki herkes beş dil konuşuyor. Avrupa'dan kaçış, hayatta kalmak içindi. İşim sıradandı ve herhangi bir özel yetenek gerektirmiyordu. Ailesini büyütmek, iyi bir annenin görevi ve her iyi ev kadını yemek pişirmeyi öğrenmeli. Bunlar, yapmak zorunda olduğum ya da herkesin yapabileceği şeyler olduğu için gerçekten başarı sayılmazlar. Hepsi sıradan; işte bu yüzden intihar etmeye karar verdim. Hayatım yaşamaya değmez.”

Louis'in, hakkındaki her şey için "bu sayılmaz" diyerek kendini gereksiz yere üzdüğünü fark ettim. "Olumluyu geçersiz kılmak" denilen bu yaygın zihinsel çarpıtma, onun asıl düşmanıydı. Louis sadece yetersizliklerine ve hatalarına odaklanmıştı ve başarılarının bir anlamı olmadığında ısrar ediyordu. Başarılarınızı bu şekilde küçültürseniz, "değersiz bir sıfır" olduğunuza dair zihinsel bir yanılsama yaratırsınız.

Zihinsel hatasını bariz bir şekilde görebilmesi için, Louis'e "rol yapma"yı teklif ettim. Ona, benim depresyondaki bir psikiyatristi oynayacağımı; kendisinin de, benim niye bu kadar depresif olduğumu bulacak olan terapistim olacağını söyledim.

Loise (terapist): “Kendinizi niye depresyonda hissediyorsunuz, Dr. Burns?”

David: (depresif psikiyatrist): “Eee, hayatta hiçbir şey başarmadığımı fark ediyorum.”

Loise: “Hiçbir şey başarmadığınızı hissediyorsunuz, öyle mi? Bu mantıklı gelmiyor. Bir şeyler başarmış olmalısınız. Örneğin, birçok hasta ile ilgileniyorsunuz ve araştırmalarınız hakkında makaleler basıp, konferanslar verdiğinizi anlıyorum. Bu kadar genç yaşta birçok şey başarmışsınız gibi görünüyor.”

David: “Hayır. Bunların hiçbiri sayılmaz. Bilirsiniz, hastalarıyla ilgilenmek her hekimin görevidir. Yani, bu sayılmaz. Sadece yapmam gerekeni yapıyorum. Dahası, araştırma yapmak ve sonuçlarını yayımlamak benim üniversitedeki görevim. Yani bunlar gerçek başarılar değil. Bütün fakülte üyeleri bunu yapıyor ve araştırmam çok da önemli değil. Fikirlerim çok sıradan. Hayatım başlı başına fiyasko.”

Loise (gülerek, artık terapist değil): “Görüyorum ki ben kendimi son on yıldır bu şekilde eleştirmişim.”

David: (tekrar terapist olarak): “Şimdi, başardığın şeyleri düşündüğünde, sürekli kendine "bu sayılmaz" demek, nasıl hissettiriyor?”

Loise: “Kendime bunu söylediğimde depresif hissediyorum.”

David: “Peki, yapmak istediğin ama yapamadığın şeyleri düşünüp; yaptığın, ciddi bir gayret ve kararlılık sonucu olan ve iyi sonuçlanmış şeyleri göz ardı etmen ne kadar mantıklı?”

Lolse: “Hiç mantıklı gelmiyor.”

Bu müdahalenin sonucunda, Louise kendini sürekli olarak "Yaptıklarım yeterince güzel değil" diyerek altüst ettiğini görebildi. Kendine bunu yapmasının ne kadar yanlış olduğunu anladığında, ani bir duygusal rahatlama hissetti ve İNTİHAR İSTEĞİ KAYBOLDU. Louise, hayatta ne başarırsa başarsın, kendisini altüst etmek istediğinde her zaman geriye bakıp "yeterli değilmiş" diyebileceğini fark etti. Bu, ona problemin gerçekçi olmadığını ama sadece düştüğü bir zihinsel tuzak olduğunu gösterdi. Rol değişimi onda bir çeşit eğlence ve gülümseme yaratmıştı. Espri anlayışının tetiklenmesi, özeleştirisinin ne kadar saçma olduğunu görmesine yardımcı oldu ve çok ihtiyacı olan kendine yönelik bir şefkat duygusu yarattı.

Depresif olduğunuzda, duyguları gerçeklerle karıştırma eğilimindesinizdir. Ümitsizlik ve tamamen umudunu yitirme, gerçeklerin değil, sadece depresif bir rahatsızlığın belirtisidir. Eğer ümitsiz olduğunuzu düşünüyorsanız, doğal olarak böyle hissedersiniz. Duygularınız yalnızca düşüncelerinizin mantıksız kalıbını izleyecektir. Yalnızca, yüzlerce depresif hastayı tedavi etmiş bir uzman, iyileşmeniz için anlamlı bir tedavi uygulayabilir durumda olacaktır. İntihar dürtünüz sadece tedavi ihtiyacınızın bir göstergesidir. Yani, umutsuz olduğunuza dair inancınız, aslında öyle olmadığınızı kanıtlar. İntihar değil, terapi gerekmektedir. Genellemeler yanıltıcı olabilmekle birlikte, kendime şunu ilke edinmişimdir: Kendini ümitsiz hisseden hastalar aslında asla ümitsiz değillerdir.

Umutsuzluk, depresif rahatsızlığın en garip durumlarından biridir.

Aslında, çok iyi prognozu (iyileşme şansı) olan ağır depresyonlu hastaların umutsuzluk derecesi, prognozu(iyileşme şansı) kötü olan ölümcül bir hastalığa sahip kişilerinkinden genellikle daha fazladır. Herhangi bir intihar girişimini engelleyebilmek için, umutsuzluğunuzun ardındaki mantıksızlığı bir an önce ortaya çıkarmak çok önemlidir. Hayatınızda çözümü mümkün olmayan bir sorun olduğuna inanıyor, çıkışı olmayan bir tuzağa yakalandığınızı hissediyor olabilirsiniz. Bu aşırı bir endişeye ve hatta tek çıkış yolu olarak gördüğünüz, kendinizi öldürme dürtüsüne bile yol açabilir. Tam olarak nasıl bir tuzağın içinde olduğuna bakarak bir hastayla görüştüğüm her seferde hastanın bir yanılsama içinde olduğunu görmüşümdür. Bu durumda, kötü bir büyücü gibisinizdir ve zihinsel büyüyle, cehennemi bir yanılsama yaratırsınız. İntihara ait düşünceleriniz mantıksız, çarpıtılmış ve hatalıdır. Çektiğiniz acıların nedeni gerçekler değil, çarpıtılmış düşünceleriniz ve yanlış varsayımlarınızdır. Aynanın arkasına bakmayı öğrendiğinizde, kendinizi kandırdığınızı göreceksiniz ve intihar dürtünüz kaybolacak.

Depresif ve intihar eğilimli hastaların "gerçek" sorunları olmadığını söylemek çok safça olurdu. Hepimizin ekonomik, kişilerarası ilişkiler, sağlık, vs. gibi gerçek sorunları vardır. Bu tür zorluklar, intihar olmadan mantıklı bir şekilde çözülebilir. Aslında bu şekilde meydan okumalarla başa çıkmak, duygu durumunuzu yükseltir ve kişisel gelişiminize katkıda bulunur. Dahası, gerçek sorunlar sizi az bile olsa depresifleştiremez. Yalnız çarpıtılmış düşünceler, geçerli umutlarınızı ve özgüveninizi sizden çalabilir. Bugüne kadar, bir depresif hastada hiç intiharı gerektirecek, "gerçek" bir sorun görmedim.

Sema'dan SEMAya NOT: Kitapta, Holly adında genç bir kızın yıllar boyu yaşadığı depresyon ve intihar girişimleri sonrası Dr. David Burns tarafından nasıl tedavi edildiği, uzun uzun ve çok etkili bir dille anlatılıyor. Yayıncının hakkına fazlaca tecavüz etmemek adına buraya ekleyemedim ama okumanızı mutlaka tavsiye ederim. 

Aynı kitabın daha ayrıntılı ve çözümleri de içeren başka bir bölümünü okumak için buraya tıklayınız. (ON MADDELİK BİLİŞSEL-ZİHİNSEL ÇARPITMA LİSTESİ)

12 Nisan 2019 Cuma

157 İYİLİK FİKRİ - İYİLİK YAP HUZUR BUL!


İYİLİKLE HUZUR ARASINDA ÇOK SIKI BİR İLİŞKİ VAR... 💗


"BU DÜNYADA HEP KÖTÜLÜK VAR" DEME! 
NE MUTLU Kİ İYİLİK DE BULAŞICIDIR; ÖYLEYSE BİZ DE BULAŞTIRALIM...

DAMLADAKİ OKYANUS "İYİLİKLER LİSTESİ"

1) Coşkuyla selam ver.
Hane içinden başlayarak; komşuya, bakkala, sokağı süpürene, çöpü alana, bindiğin otobüs sürücüsüne, ağaca, suya… Zerreden tüm kainata…
2) Gülümse: Çocuklara… Asık suratlı insana, komşuya… Gurur meselesi yapmadan, ısrarla!
Görünmez saydığımız çöp görevlilerine, sokakları süpürenlere, işçilere… 
3) Bir insanın gülümseme vesilesi ol!
Kâğıtlara olumlu cümleler yazıp bir yerlere bırak mesela. Ya da bir kalp ör, dik, yap; içinde iyilik notuyla as ortalığa. Markette bir deterjan üstüne, asansöre, ağaçlara, parklara, duraklara, içinden neresi gelirse oraya… (Aklına hiçbir şey gelmediyse, işte sana birkaç örnek cümle: "Sen Allah'ın sevgisiyle, İSTENEREK yaratıldın. Sen çok değerlisin! Tıpkı BENİM GİBİ!" ; "Senin için bir dua: iyileş ve mutlu ol kardeşim!" Ya da ruhu kanatlandıran tek bir kelime bile yeterli olabilir: COŞKU, MUTLULUK, HUZUR, SEVGİ, FIRSAT, CANLANMAK, RAHATLAMAK, POZİTİF OLMAK, ENERJİ vs.)
4) Bir yabancıya, sahiden hoşuna giden bir yanıyla iltifat et.
5) Birisi için kapıyı aç ve tut.
6) Ağır taşıyanlara yardım et.
7) Arabayla giderken yolda gördüğün sokak çocuklarına vermek üzere, yanına eldiven, bere, kitap, oyuncak, süt, kurabiye al.
8) Evine yardıma gelen hanımı bir kez de iş için değil; bayramını, kandilini, doğum gününü, doğumunu kutlamak, hal hatır sormak için ara.
9) Apartmanı temizleyen hanımı kahveye, çaya davet et.
10) Bir yakınını kaybetmiş birini ziyaret et. 
Yakınlarına karşı acısını bastıran, üzmemek için konuşamayan ama konuşmaya çokça ihtiyacı olan insanlara, yabancı bir omuz her zaman iyi gelir.
11) Okulda, yurtta, iş yerinde veya herhangi bir yer ve durumda, ihtiyacı olduğunu fark ettiğin bir arkadaşının çantasına para koy. İncitmemek ve uyandırmamak için azar azar yap.
12) Acelesi olan kişinin önden geçmesine, nezaketle izin ver.
13) Sırada arkanda duran kişiye alacağı şeyi ısmarla; kahvecideysen kahvesini, kantindeysen çayını, otobüsteysen otobüs parasını… Tedirginlik olursa, "Ben damladaki okyanus iyilik gönüllüsüyüm" de. Hem gizemli de olursun bu yolla :)
14) Yeteneklerini, karşılık beklemeden başkalarına yardım için kullan.
15) İnsanları, pozitif yönde yüreklendir.
16) İş arkadaşın o gün zor bir gün mü geçirdi? Ertesi sabah onun için kahve getir veya küçük bir şeyler hediye et.
17) Hediyeleş. Hediyeleşmek hem kalpleri irtibatlandırır, hem içimizdeki kötü hisleri, şüpheleri kaldırır, hem de muhabbeti arttırır.
18) Şükret. Böylece hem sana gelen iyilikler ve güzellikler çoğalır, hem de şükrün muazzam enerjisi etrafa yayılır.
19) Bol bol “teşekkür ederim” de.
20) Evini temizle, birkaç çeşit ikram hazırla, yoğunluktan, kalabalıktan, işten güçten ya da çocuklardan başını kaldıramayan o arkadaşını ara ve evleri bir günlüğüne değişmeyi teklif et. Sen onun çocuklarıyla, eviyle ilgilen mesela, o da kitaplarını alıp sizin evde kafa dinlesin bir gün boyunca.
21) İhtiyaç sahibi bir ailenin kapısına erzak bırakıp kaç.
22) Yeteneklerini yay. Yemek yapmayı öğretmek, blog hazırlamak, fotoğraf çekmek, iyi bildiğin bir ders konusunu bilmeyene anlatmak gibi…
23) Karşılığında hiçbir şey istemeden bir şeyler ver. Eşyalarına bir göz at; kullanmadığın, ihtiyacın olmayan şeyleri, ihtiyacı olanlara ver.
24) Bir sene boyunca hiç kullanmadığın eşyan mı var? Derhal ver. Bil ki bir sene kullanmadığın şeye zaten ihtiyacın yoktur.
25) En sevdiğin gömleğini, çantanı, kitabını ya da kupanı hediye et. Böylece hem eşyanın gönlündeki sultanlığı azalır, hem verdiğin kişinin kalbiyle kalbin irtibatlanır, hem de ruhun kuşlar gibi hafifleyip kanatlanır. Bu sırada ortaya da pozitif, muazzam bir enerji saçılır.
26) Hastaneleri ziyaret et. Hastalar ve hasta yakınları ile vakit geçir.
27) Özellikle kronik hastalığı olan çocuk servislerini ziyaret et.
28) İnsanların taşınmalarına yardım et. Koli bul, eşya taşı-topla-yerleştir, sıcak yemek götür…
29) Arkadaşının sürekli beğendiğini söylediği o tişört var ya? Neden o tişörtü hediye etmiyorsun ona? Ya da bir kupayı, bir çantayı? (Deneyince göreceğiz ki, eksilmeyip aksine çoğalıyoruz ve harika hissediyoruz bunu yapınca)
30) Hasta veya yorgun olan arkadaşlar/akrabalar için alışveriş yap.
31) Misafirliğe giderken, hediye etmek üzere bir şeyler hazırla. Çeyizinden küçük bir havlu bile olabilir mesela.
32) Mektup yaz. Cezaevlerindeki çocuklara, kapalı alandaki çocuklara, uzaklardaki çocuklara…
33) Sokak hayvanları için su ve gıda temin et. Örneğin sokak kapısına kedi-köpek maması, pencereye kuş yemi, buğday vs. bırakmak gibi…
34) Fotoğraflarının ekstra baskılarını alıp, o fotoğraflardaki diğer kişilere gönder.
35) Yolculuktan gelen/yolculuğa çıkan arkadaşının bavulunu boşaltmasına/ toparlamasına yardım etmeyi öner.
36) Komşuna hemen bu akşam bir kâse çorba götür. Evet, sıcak bir kâse çorba… (Eskilerin evde her pişeni koku hakkı diye komşuya götürmesi gibi, giderek alışkanlık haline gelsin bu durum)
37) Tanıdığın herkesi ara ve onları sevdiğini söyle.
38) Yeteneğini bildiğin ama bunu göstermeye cesareti olmayan bir arkadaşın varsa, eserini, değerini bilecek bir yerlere gönder. Yazıyorsa dergiye, çiziyorsa yarışmaya, dikiyorsa defileye gibi…
39) Fidan dik. Mümkün olan her yere…
40) Çöpçatanlık yap.
41) Babanın dostu Ahmet Efendi’yi, annenin ahretliği Ayşe Teyzeyi ara, ziyarete git. Vefa’nın sadece bir semt adı olmadığını hatırlat :)
42) Evsiz insanlara sıcak tutacak kıyafetler ve ayakkabılar ver.
43) Evsiz insanlara sıcak yemek götür.
44) Sokak çocuklarına vermek üzere çantanda kitaplar taşı.
45) İhtiyacı olan okullara kitap gönder. Özellikle kitaba ulaşımı kolay olmayan köy, kasaba okullarına…
46) Arabası bozulan birine yardım et.
47) Sürücü isen yayalara yol ver.
48) İnsanların birbirleriyle iletişim kurmasını sağla. Arkadaşlarını birbirleriyle tanıştır.
49) Hayatında, bilmeden sende değişim yaratmış olan, ilham vermiş olan kişiye ulaşıp bunu ona anlat.
50) Çocuk Esirgeme kurumlarını ziyaret et. Çocuklarla vakit geçir, onlarla oyna, kitap oku, hediyeler götür.



51) Çocuklara giysiler, oyuncaklar dik, ör. Ceplerine de küçük sürprizler koy.
52) Kimsenin dinlemediği kişiyi dinle.
53) Yalnız bırakılanla arkadaş ol.
54) Kalbini kıranı affet, küslerle barış.
55) Sevmediğin insanların iyi yönlerini görmeye çalış ve bunu onlara söyle. (Kendimize yapacağımız bir iyiliktir bu her şeyden önce.)
56) Sevmediğin insanlara sevdiğin şeylerini ver. (Gelmiş geçmiş en büyük terapi yöntemlerinden biri olabilir bu)
57) Yeni bebeği olmuş ya da büyük bir değişiklik yaşamış; örneğin şehir, ülke değiştirmiş birini tanıyor musun? Onlara yemek götür. Özellikle bebeklilere, evlerini temizlemeyi öner, çamaşırlarını yıkayıp, as, bulaşıklarını yıka.
58) Beraber yaşadığın insanın, yapmayı hiç sevmediği bir ev işi varsa onu sen yap.
59) Parkları temizle.
60) Huzur evlerini ziyaret et. Çiçek götür, iltifat et, gözleri iyi görmeyenlere kitap oku, hikâyelerini dinle. Özellikle gençlik, haylazlık hikâyelerini… Ki anılar tazelendikçe, tazelenir anlatan kişi…
61) Kendine de iyilik yap. Bir ağacı dost edin, bir taşa selam ver.  Zira, bu incelikler billurlaştırır kalbi…
62) İncelikler mi bulmak istiyorsun o zaman incelikler yap. İncitmemek için taşı tekmelemeyen, ormana ağaç kesmeye gittiğinde baltalarını gizleyen eskiler gibi.
63) Sürekli kusur bulup, dırdır edip durma. Çok çok çok istediğin zamanlarda bile. (Kusur bulacağımız, eleştireceğimiz zaman susmak da, o olumsuz nefesi, dünyanın havasına salmamak da iyiliktir; kendimize de, karşımızdakine de, dünyaya da…)
64) Kendine iyi davran. Geçmişte yaptığın hatalarla barış. O deneyimleri, aynı şeyleri yaşayan başkalarına yardım etmek ve anlayış göstermek için kullan.
65) Bazen boş ver gitsin! Biri olumsuz bir kelam ettiğinde, biri ısrarla üzerine geldiğinde…
66) Kapı önünü süpürüyorsan, komşunun kapısının önündekileri de temizle.
67) İyi bir şeyler yap ve bunları kimseye anlatma… (Olgunlaştırıyor, dahası iyileştiriyor böylesi)
68) Merhametli, iyiliksever bir çocuk gördüğünde, ebeveynlerine ne güzel bir evlat yetiştirdiklerini söyle. Bu hem küçüğü hep iyi davranmaya yüreklendirir, hem de ebeveynlerine kendilerini iyi hissettirir.
69) Başkalarının önünde insanlara iltifat et. Nedense bazen insanların önünde yapılan iltifatlar daha bir değerli olur.
70) Doğum günü olan biri için pasta yap.
71) Kan bağışla.
72) İlik donörü ol.
73) Güvenlik görevlisine, otobüs-minibüs şoförüne, temizlik hizmetlisine, bize verdikleri hizmet için teşekkür et. Var olduklarını gör.
74) Şikâyet etme. (Şikâyet etmemek hem kendimize iyiliktir, hem de olumsuz cümlelerin olumsuz enerjilerini atmosfere salmadığımız için dünyaya iyiliktir. Üstelik şikâyet ettikçe, geri geri gidiyor var olan güzellikler… Güzellik, çirkin yerde durmayacağı için, terk etmek istiyor o olumsuz yeri ve kişiyi…)
75) Şikâyet etme, şükret! Şikâyet, sana gelen iyilik ve güzellikleri azaltır, şükür ise çoğaltır. Tıpkı iyinin iyiyi, kötünün de kötüyü üzerine çekmesi gibi…
76) Dostlarının arasında ölümüne olumlu kişi ol.
77) Yaşadığın duruma iyi yönden bakmaya çalış.
78) Bloglara, Twitter’da, Facebook’ta insanlara, güzele odaklanarak güzel yorumlar yaz. Bu vesileyle, sosyal medyada var olan olumsuzluğu kırmaya niyet et.
79) Haksızlığa uğrayan kişileri savun. Sessiz kalma ki haksızlık gide gide normalleşmesin.
80) İhtiyacı olan birine, yardıma koş.
81) Kalabalık bir otobüste veya metroda insanlara yer ver.
82) Görme engellilere kitap oku.
83) Yalnız olduğunu bildiğin yaşlılara, rahatsızlık vermeden ihtiyaçlarını sor, ilgilen.
84) İnsanlara karşı güzel zanda bulun. Diğer insanlarda sürekli kötülük arayıp durma. Bir kişi geciktiyse ya da hasta olduğunu söyleyip buluşmayı reddettiyse hemen en kötüyü düşünme.
85) Birinin ilk bakışta göze çarpan hareketi, bir olayın ilk görüntüsü çok sevimsiz, çok olumsuz olsa da perde gerisinde bilmediğin pek çok şeyin olabileceğini hesaba katarak, hemen kötü zanda bulunma, kendine iyi şeyler düşündürtecek güzel taraflar bulmaya çalış.
86) Unutulmuş bir eşya görürsen onu yetkililere teslim et veya sahibini ara.
87) Sevdiklerine, eşine, ne kadar güzel ya da yakışıklı olduklarını söyle.
88) Bahşiş bırak.
89) Kaybolan insanlara yardımcı ol. Yolunu kaybetmiş turist mi gördün, hemen ona yardım et, bulunduğu yer hakkında biraz bilgi ver; ne iyidir, ne güzeldir, nerede kazıklanır, nerede güzel yemek bulur, nerede eğlenir vs.
90) Kimsenin yapmak istemediği işi yapmayı üstlen.
91) İnsanları bekletme, her yere zamanında git. (Bu karşımızdakine ve kendimize saygının işaretidir.)
92) Arabası olmayan birini, gideceği yere bırakmayı öner.
93) Yorgun ve bezmiş bir yeni anneye veya babaya, bebeğe bir süre bakıcılık yapmayı öner.
94) İş arkadaşlarına, yaptıkları için veya bazı şeyleri önceden düşünebildiği için veya beraber çalışması eğlenceli biri olduğu için teşekkür et.
95) Kıyafetlerini ve kitaplarını, ihtiyacı olanlara bağışla.
96) Havaalanlarına biraz erken gidip ihtiyacı olan, yol yordam bilmeyen, çekinen yaşlılara yardım et.
97) Yolda gördüğün insanlara dua et, iyi temennilerde bulun. Bilhassa yaşlı, hasta, bitkin, üzgün olanlara… Hem, içinden ettiğin her dua, misliyle geri de dönüyor sana…
98) Arkadaşının çocuğunun doğum gününe, okuma bayramına, gösterisine katıl.
99) Bir çocuk için eğlenceli bir kostüm hazırla.
100) İhtiyaç sahibi, yetim, sığınmacı çocukları giydir.
101) İhtiyacı olanlara dua et, iyi dileklerde, temennilerde bulun. (Bilhassa onların yanımızda olmadığı zamanlarda. İyiliği yapıp kaçmak gibidir bu da…)
102) Bir kedi ya da köpeği sev. Sevgide ortaya çıkacak büyük enerjiyi ve bu enerjinin iyileştiriciliğini düşün.
103) Okuma-yazma eğitimleri ver.
104) Arkadaşlarının akrabalarının çocuklarıyla WhatsApp’laş veya FaceTime yap. Özellikle yurt dışında olanlarla, ya da evden veya kapalı mekândan çıkamayacak olanlarla… (Çocuklar böyle şeylerde çok eğleniyor, yaptıkları resimleri falan göstermelerine izin verelim.)
105) Dedikodudan kaçın. (Son derece kirli bir enerjisi vardır dedikodunun. Zaten bu esnada veya sonrasında kendimizi azıcık dinlersek, hissederiz bunu. Etrafa olumsuzluk yaymaya gerek yok.)
106) Dedikoduya maruz kalırsan, dedikodusu yapılanın hemen bir olumlu tarafını söyle. (Bu hem iştahlı dedikoducuların önünü keser, hem de iyi tarafı hatırlatarak o kişiye karşı vicdani duyguların ortaya çıkmasına sebep olur. Hava değişir kısaca.)
107) Boyacıya, elektrikçiye, tamirciye su veya çay servisi yap.
108) Arkadaşının sanat sergisine, gösterisine, fuarda standına git.
109) Haberi yay. Eğer iç mekân dekorasyonu yapan, bir şeyler tasarlayan, iyi bakıcılık yapan, kısaca işini iyi yapan birilerini tanıyorsan, bunu diğer arkadaşlarına da anlat. Diğerleri de bilsin. Referans ol. Çünkü bir kapı diğerini açar.
110) İnsanları birlikte bir şeyler yapmaya davet et. (Yemek yemek, gezmek, sinemaya gitmek gibi)
111) Evine misafir davet et. Misafirden yorulmanın ve muhabbetin huzurlu lezzetine var.
112) Doğru düzgün park et.
113) Yazmayı düşündüğün o şikâyet mektubundan vazgeç.
114) Semte yeni taşınan kişiyle takıl, ona önemli yerleri gösterip, yardımcı ol.
115) Özellikle ihtiyaç sahiplerinin olduğu yerlerde insanların bulması için kaldırıma bozuk paralar bırak.
116) Huysuz veya yaramaz çocukla yolculuk yapan ebeveynlere karşı anlayışlı ol. Belki çocukların dikkatlerini dağıtmayı veya onları eğlendirmeyi deneyebilirsin.
117) İş için yanına atıştırmalık bir şeyler alıyorsan, fazladan al ve arkadaşlarına da ver.
118) Oturduğun mekândan kalkarken, okuduğun gazeteyi, dergiyi masada bırak.
119) Okuduğun, sevdiğin kitapları parklarda, kafelerde, duraklarda bırak. Özellikle gençlerin olduğu yerlere…
120) Bir arkadaşının yazmış olduğu kitabını, parklarda, kafelerde bırak.
121) İnsanların evlerine gittiğinde, ev dekorasyonunun sevdiğin taraflarını öv.
122) Davete icabet et! Bir etkinliğe, açılışa, nikâha, mevlide, doğum günü partisine, cenazeye katıl.
123) Zamanında cevap yaz. Sadece “Mailini/mesajını aldım, en kısa zamanda cevap vereceğim” yazsan bile yeter. İnsanlar, görmezden gelinmediklerini bilmeye ihtiyaç duyarlar.
124) İnsanlara yanlış umut verme, onları bekletme. (Bir kişinin önerdiği şeyi yapmak istemiyorsak, söyleyelim olsun bitsin.)
125) Arkadaşlarına, sevdiklerine, eşine, çocuklarına ya da yeğenlerine, sevdikleri şarkılardan oluşan bir liste yap. (CD, Youtube, Spotify, vb…)
126) Bir kişiye sürpriz kitap postala.
127) Toplu ulaşımda nazik ol.
128) Kırdığın bir kalbe sarıl, kırılan bir kardeşliği onar. Ara o eski dostu; “Merhaba kardeşim, seni merak ettim” de.
129) Başkaları için karşılıksız bir şey yap. Hapishanede olan bir çocuğa mektup yaz, bir oyuncak gönder, bir ihtiyacını gider, hastanede olan bir çocuğu sevindir; bir dileğini yerine getir. (Şu an hapishanede olan 400 çocuktan birine ulaşmak için: icerdecocukvar.com sitesini; Tıp fakültesi öğrencilerinin, kronik hastalığı olan çocukların isteklerini duyurdukları ve dileyenin bu istekleri karşıladığı leyladansonra.com sitesini bu amaçlarla kullanabilirsin.)
130) Birinin yaşam hikâyesini dinle. Evet, HEPSİNİ. İnsanlar kendilerine dair şeyleri, anıları anlatmaya bayılırlar.
131) Kötü tavırlarını içinde tut.
132) Diğer insanlar için mutlu ol.
133) İnsanlar sana güzel haberler verdiğinde çok heyecanlan! Duygusuz ve tepkisiz olup hayal kırıklığına uğratma.
134) İstenmediği takdirde hemen araya girip tavsiye, akıl, öğüt verme. Başkalarına güven, herkesin kendi hayatını kendi kendine idare ettirebilecek kapasitesi olduğuna inan.
135) Kendi işine bak.
136) Kendi çıkarını düşünmeden insanlara yardım et.
137) Halk Ekmek satış noktalarına, esnaf lokantalarına, simitçilere, fırınlara, ihtiyacı olanların alışveriş yapabilmeleri için para bırak. (Askıda ekmek projesi gibi…)
138) Bir iş olanağı gördüğünde, iş arayan arkadaşına haber ver.
139) Zamanında ödül almış, başarılara imza atmış, yarışmada birinci olmuş bir arkadaşın mı var? Başkalarına bunu söyle! Çünkü o söylerse övünmek gibi gözüküyor, o yüzden pek söylemiyor.
140) Kayınpeder ve kayınvalideni ara, hallerini hatırlarını sor.
141) İyi bir haberi yay.
142) Küçük esnaftan alışveriş yap.
143) Bildiklerini, başkalarıyla paylaş. Bilgiyi paylaşırsan hem bilgi gelişip çoğalır, hem de sen. (Paylaşmaz isek bilgi de, biz de güdük kalırız)
144) Hayatını değiştiren bir şey mi öğrendin / okudun/ yaşadın? Başkalarına da anlat, onlara da ilham olsun.
145) Güzel şeyler mi istiyorsun? O zaman güzel bak. Herkesin yüzünü ekşitip kafasını çevirdiğinden, güzel bir şey bulacak şekilde…
146) Güzel şeyler mi istiyorsun? O zaman konuşurken güzel ve olumlu kelimeler seç. Tıpkı “kapatmak” yerine “sırlamak”, mumu veya ateşi söndürmek yerine “dinlendirmek” diyen eskiler gibi. Olumlu olumluyu, olumsuz da olumsuzu mıknatıs gibi üzerine çeker çünkü.
147) İyilikten ve güzellikten taraf ol. Dünya zaten kötü, benim yerden kaldırdığım taştan, komşuma verdiğim selamdan ne olur deme. Nemrut’un koca ateşine aldırmadan bir damla suyla, iyinin tarafında olan karınca gibi gayretli, diri ve ümitli ol. Belki o bir damla idi, ateşi pınara ve yeşilliklere dönüştüren, bilemezsin ki!  (Hem okyanusta sıradan bir damla bile olsak, bir damla bile değiştirip dönüştürebilir okyanusun homojenliğini değil mi?)
148) Dostlarının arasında en ümitli, en olumlu sen ol!
149) Karşına çıkan her olayı, iyilik yapmaktan ziyade, “iyi olmak” yolunda fırsat olarak kullan. Kaçırma!
150) Birinin iyilik meleği ol. Hiç kimse bilmeden iyilikler yap. Sürekli.
151) Musibete değil muhabbete odaklan. Kötüye değil, iyiye odaklan. Çirkine değil, güzele odaklan. Enerjini iyi yönde kullan.
152) İyiliği yay, kötülüğü dillendirme. Kâinatın da, insanın da mayasında iyilik, güzellik ve sevgi vardır; kötülük ise sonradan ortaya çıkan ve geçici bir durumdur. Kötülüğü dillendirip büyütme ki hem yayılıp normalleşmesin, hem de bir şey sanmasın kendini. (Bu yüzden ‘Damladaki Okyanus’un instagram hesabında, esasen iyiliğin saklı kalması makbul olmasına rağmen, iyilik hikâyelerini yazıyor ve anlatıyoruz… Hem iyilikler duyulsun ve yayılsın, hem de ilham olsun diye…)
153) Bir damla bile olsa bir iyiliği küçümseme. Her bir damla bir okyanus olma potansiyeli taşır içinde zira. Yeter ki şuurlu ve karşılıksız olsun.
154) Her iyiliği, niyetle yap. Niyet, şuurlu olmaktır; şuurlu olmak ise uyanık ve diri olmak, yapılan harekete ruhunu da katmaktır.  (Niyetle bir ele uzanmak gibi basit bir eylem bile ruh kazanır, hücrelerimize dek iner böylece iyilik hissi…)
155) İyiliği yay! Dünyada iyiliği yayma misyonun olduğunu başkalarına da anlat, belki onlar da aynısını yapmak ister!
156) Damladaki Okyanus hareketini anlat, paylaş, yay. İyilikler listesini, iyilik kartlarını dağıt. Kime, ne şekilde dokunduğunu bilemezsin, sadece iyiliğe odaklan ve yap. İyilik hikâyelerini bizimle paylaş.
157) Aklına kötü bir düşünce, kötü bir his geldiğinde hemen kendini yıkılmış, berbat hissetme. Bu da normaldir ve bunu fark etmek de bir erdemdir. Kötü hissin ve düşüncenin etkisi altına girmek, onun istediğini yapmak yerine derhal iyiye ve güzel olana yönel. (Zamanla o kötü hisler etkisini kaybedecek ve hatta giderek bize daha az uğrayacaktır.)

Sema’dan SEMAya NOT: Bu harika listeyi kimin hazırladığını doğru olarak öğrenip aktarabilmek için epeyce zaman harcadım. Anladığım kadarıyla bu listeyi ilk olarak 13 Ocak 2016’da deli-anne internet sitesi 150 madde halinde yayınlamış. Bu güzel sitenin kahramanı Mümine Yıldız, aynı zamanda “Damladaki okyanus” iyilik hareketini kurup başlatan kişi olsa gerek. İki yıl boyunca sosyal medya üzerinden iyiliği hatırlatmak ve yaymak için şahane faaliyetler göstermişler. (Nedense, sosyal medya hesapları uzun zamandır yenilenmemiş!) Yukarıdaki liste, damladakiokyanus internet sitesinde de yayınlanmış. İşte o listenin adresi: damladakiokyanus.org 
Her iki sitede de, Listenin ilham kaynaklarını açıklayan, mealen şöyle bir not var:
1) Kardelen Berfin Kobyaoğlu’nun “Durup Dururken Yapabileceğiniz 115 İyilik Fikri” başlıklı listesi. Kardelen hanım, yaptığı listeyi şu sayfadan çevirerek hazırladığını belirtmiş: http://andthenwesaved.com/random-acts
2) Damladaki Okyanus-Kartopu Hareketi Ekibi ortak fikirleri.
3) Gelen yorumlardan alınan fikirler.
4) Deli Anne eklentileri

Sonuç olarak, yerli-yabancı emeği geçen herkesin ellerine ve yüreklerine sağlık. Allah hepsinden razı olsun...


İYİLİKLE İLGİLİ ÖZLÜ SÖZLER

“Bir insanın yaşamının en önemli kısmı, iyilik ve sevgi adına yaptığı küçük, isimsiz ve anımsanmayan eylemlerdir.” Jack Canfield

"Ne alev ne yel, ne doğum ne ölüm, hiçbir şey iyiliklerinizi silemez." Buddha

 Tüm gün boyunca herkese iyilik yapın; daha şimdiden cennette olduğunuzu anlayacaksınız.” Jack Kerouac

"Bir zamanlar ben de dâhil, çoğu insan sanıyor ki, dünyaya bir katkıda bulunabilmek için, hayata İYİ-GÜZEL-DOĞRU bir etkimiz olabilmesi için, ÖNCE bir mucize olmalı. Oysaki ŞU AN BULUNDUĞUN YERDE, OLDUĞUN HALİNLE, HEMEN ŞİMDİ de yapabilirsin, verebilirsin, verebileceğin o iyilikleri!" Funda Teyze

"Bu yoldan ancak bir kere geçebilirim. Bu nedenle yapmak istediğim iyi işleri veya insanlara yapacağım iyilikleri şimdi yapmalıyım. Ertelememeli veya ihmal etmemeliyim, çünkü bir daha bu yoldan geçmeyeceğim." Dale Carnegie’nin kitabında yer alan bir özdeyiş

“En büyük banka hesabın, yaptığın iyiliklerdir.” Uzeyir Garih

“Her gün yeni bir başlangıç, her gün yeni bir umuttur. Yapabileceğin binlerce güzel şey var. Kendine güven ve yola devam et. Yapman gereken tek şey, iyilik için harekete geçmektir.” Hasan Turgut ERDOĞAN

“Akıllı kimse, kendisi ile Rabbi arasında gizli ve güzel amel biriktirendir. Vallahi, açığa vurulan bütün iyiliklerin ahirette karşılığı çok az olacaktır. İmam-ı Şafi

''Hayatta saadeti yapan şeyler çok küçük parçalardır. Bir iyilik, bir gülümseme, tatlı bir bakış, iyi bir dilek... Aslında mutlu olanlar, bu küçük şeylerin huzuruna varmış olanlardır.'' Bernard Shaw 

Bireysel iyilik her zaman kalıcıdır. Çünkü o bireysel bir ihtiyaçtır; bir bireyin doğrudan bir başka bireyi etkileme konusunda duyduğu ihtiyaçtır.” Dostoyevski 







“Sen okyanustaki bir damla değilsin; damladaki okyanus, işte o sensin!” C. Rumi