Aşağıdaki gibi insana huzur ve umut veren kısa
Kur'an ayetlerini kendi el yazınızla küçük kartlara yazıp sık sık okumanızı
tavsiye ederim, mutlaka faydasını hissedeceksiniz. Hırsızların çaldığı mücevherlerden kalan boş kutuya
bu kartları koydum, mücevher kutum gerçek değerini asıl o zaman buldu. 😊
HUZUR KARTLARIM |
Ne dersiniz; okumaya başlamadan önce, Rabbimizin emrine
uyup bir Eûzu besmele çekelim mi?
("Kur'an'ı okuduğun zaman, o kovulup taşlanmış şeytandan Allah'a sığın!" Nahl 98)
("Kur'an'ı okuduğun zaman, o kovulup taşlanmış şeytandan Allah'a sığın!" Nahl 98)
Eûzu billahi mineş-şeytânirracîm. (Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım.)
Bismillahirrahmanirrahîm. (Rahman ve Rahim olan, esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adı ile...)
Başlamadan, son bir tavsiyeye daha kulak vermenizi rica
ediyorum:
"... Ve Kur'an'ı ağır ağır, düşüne düşüne oku!" Müzzemmil 4
"... Ve Kur'an'ı ağır ağır, düşüne düşüne oku!" Müzzemmil 4
“…Allah'a SARILIN. O'dur sizin Mevlâ'nız. Ne güzel
Mevlâ'dır O, ne güzel YARDIMCIDIR O!” Hac 78
“...DOST olarak ALLAH YETER. YARDIMCI olarak da ALLAH YETER." Nisa 45
“Yoksa O'ndan başka veliler mi edindiler? Allah! O'dur GERÇEK DOST. …” Şura
9
“…Allah'ın rahmetinden ÜMİT KESMEYİN; çünkü Allah'ın rahmetinden, küfre
sapanlar topluluğundan başkası ÜMİT KESMEZ." Yusuf 87
“… Doğrusu ben tövbeleri çok çok
kabul edenim, rahmeti sınırsız olanım.”
Bakara 160
“Demek ki, zorluğun yanında bir kolaylık MUTLAKA var! ZORLUĞUN YANINDA BİR KOLAYLIK MUHAKKAK VAR!” İnşirah 5,6
“Kullarım sana benden sorarlarsa ben Karîb'im, gerçekten ÇOK YAKINIM. Dua
edenin çağrısına, bana çağırıp YAKARDIĞI ANDA cevap veririm. Hadi onlar da bana
karşılık versinler, bana inansınlar ki DOĞRU ve İYİYİ bulabilsinler.” Bakara
186
“Eğer YASAKLANDIĞINIZ günahların BÜYÜKLERİNDEN UZAK KALIRSANIZ, diğer kötülüklerinizi ÖRTERİZ ve sizi nimet ve bereket dolu bir varış yerine ulaştırırız.” Nisa 31
“Eğer YASAKLANDIĞINIZ günahların BÜYÜKLERİNDEN UZAK KALIRSANIZ, diğer kötülüklerinizi ÖRTERİZ ve sizi nimet ve bereket dolu bir varış yerine ulaştırırız.” Nisa 31
“…Hiç kuşkusuz, Rabbiniz gerçekten Raûf'tur, ÇOK ACIYIP ESİRGER; Rahîm'dir, SINIRSIZCA merhamet eder.” Nahl 7
“… Allah Gafûr'dur, çok affeder;
Halîm'dir, çok yumuşak davranır.”
Bakara 225
“…KILAVUZ ve YARDIMCI olarak Rabbin YETER.” Furkan 31
(Kılavuz: Bir şeyi iyi bilen ve bilmeyenlere bilgi veren, yol-yöntem
gösteren)
“Şu bir gerçek ki biz, resullerimize ve iman edenlere, HEM dünya hayatında HEM DE tanıkların ayağa kalkacakları gün MUTLAKA YARDIM EDECEĞİZ.” Mümin 51
“Rabbiniz buyurmuştur ki: Dua edin bana, CEVAP VEREYİM size! … “ Mümin 60
“…Şu bir gerçek ki, size ALLAH'TAN BİR IŞIK ve APAÇIK bir Kitap gelmiştir. Allah, rızasına uyanları O KİTAP'LA esenlik ve barış yollarına İLETİR ve onları kendi izniyle karanlıklardan aydınlığa çıkarıp şaşmayan ve sapmayan DOSDOĞRU yola KILAVUZLAR.” Maide 15,16
“…Şu bir gerçek ki, size ALLAH'TAN BİR IŞIK ve APAÇIK bir Kitap gelmiştir. Allah, rızasına uyanları O KİTAP'LA esenlik ve barış yollarına İLETİR ve onları kendi izniyle karanlıklardan aydınlığa çıkarıp şaşmayan ve sapmayan DOSDOĞRU yola KILAVUZLAR.” Maide 15,16
MEVLÂ: Koruyup gözeten,
destek veren. Sevdiklerinin her hal ve şartta yanında bulunan.
NASÎR: Yardım eden. Yardım etmede yer, zaman
ve sınırı kendisi belirleyen.
KARÎB: Çok yakında olan. Kullarına şah
damarlarından daha yakın olan. Yakarış ve çağrıları duymada hiçbir aracıya,
alete gerek bırakmayan.
VELÎ: Dost, yardımcı, destek veren.
Kendisine inananların dostluğunu kabul eden. Kendisine inananların en güvenilir
dost olarak YALNIZ KENDİSİNİ kabul etmelerini isteyen.
RAB: Besleyip, terbiye edip eğiten.
Yarattıklarını, belirlediği bir programa uygun olarak birtakım hedeflere
götüren. Tekâmülü programlayıp yöneten.
RAUF: Acıma, şefkat ve esirgemesi sınırsız
olan.
HÂDÎ: Hidayet veren. Doğruya, iyiye ve
güzele kılavuzlamada en yüce kudret.
GAFUR: Sürekli bir biçimde günahları affeden.
GAFFAR:Dilediğinden, günahları beklenmedik
şekilde affeden.
ŞEKUR: Bütün şükürlerin
yöneldiği kudret. Şükredenlere DAHA FAZLASINI veren. Şükredenlere teşekkür eden.
“Bu Kur'an, insanların KALP GÖZLERİNİ AÇACAK ışıklardan oluşur. Gereğince inanan bir toplum için de bir KILAVUZ ve bir RAHMETTİR o.” Casiye 20
“Bizim uğrumuzda DİDİNENLERİ biz, yollarımıza elbette ULAŞTIRACAĞIZ. Allah, güzel düşünüp güzel davrananlarla MUTLAKA BERABERDİR.” Ankebut 69
“Bizim uğrumuzda DİDİNENLERİ biz, yollarımıza elbette ULAŞTIRACAĞIZ. Allah, güzel düşünüp güzel davrananlarla MUTLAKA BERABERDİR.” Ankebut 69
“O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, GERÇEĞİ APAÇIK GÖSTEREN ayetler indiriyor. Allah size karşı GERÇEKTEN çok şefkatli, çok merhametlidir.” Hadid 9
“…Şu bir gerçek ki Allah Hâdî'dir, iman edenleri dosdoğru yola MUTLAKA ulaştıracaktır.” Hac 54
“…Şu bir gerçek ki Allah Hâdî'dir, iman edenleri dosdoğru yola MUTLAKA ulaştıracaktır.” Hac 54
“…GÜZELLİKLER kötülükleri SİLİP SÜPÜRÜR. İşte bu, Allah'ı ananlara bir öğüttür.” Hud 114
“…Allah sizin Mevlâ'nızdır. Ne güzel Mevlâ'dır O, ne güzel DESTEKLER; ne güzel Nasîr'dir O, ne güzel YARDIM EDER.” Enfal 40
“Ey insanlar! İşte size RABBİNİZDEN bir ÖĞÜT, gönüller derdine bir ŞİFA, inananlara bir KILAVUZ ve bir RAHMET geldi. De ki: "Allah'ın lütfuyla, O'nun rahmetiyle, sadece onunla sevinip ferahlasınlar! O, onların toplayıp yığdıklarından hayırlıdır."” Yunus 57,58
“Şüpheniz olmasın ki bu KUR'AN en kalıcı, en doğru olana KILAVUZLAR….” İsra 9
“Ey insanlar! İşte size RABBİNİZDEN bir ÖĞÜT, gönüller derdine bir ŞİFA, inananlara bir KILAVUZ ve bir RAHMET geldi. De ki: "Allah'ın lütfuyla, O'nun rahmetiyle, sadece onunla sevinip ferahlasınlar! O, onların toplayıp yığdıklarından hayırlıdır."” Yunus 57,58
“…Allah, bir GÜÇLÜKTEN sonra BİR KOLAYLIK yaratacaktır.” Talak 7
“…Kuşkusuz benim Rabbim her şey üzerinde bir Hafîz'dir; kollar, KORUR, gözetir."” Hud 57
“…Kuşkusuz benim Rabbim her şey üzerinde bir Hafîz'dir; kollar, KORUR, gözetir."” Hud 57
“Şüpheniz olmasın ki bu KUR'AN en kalıcı, en doğru olana KILAVUZLAR….” İsra 9
“Allah, İMAN SAHİPLERİNİN Velî'sidir; onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır…..” Bakara 257
“Yemin olsun ki, insanı biz yarattık. NEFSİNİN ona neler FISILDADIĞINI da biz BİLİRİZ. Biz ona, şah damarından daha YAKINIZ.” Kaf 16
“Ey Peygamber! Hiç kuşkusuz biz seni bir TANIK, bir MÜJDECİ ve bir UYARICI olarak gönderdik. Ve Allah'ın izniyle bir DAVETÇİ, ışık saçan bir kandil olarak... Ve muştula inananlara: Kendilerine Allah'tan büyük bir lütuf vardır.” Ahzab (45-47)
“Allah zerre kadar ZULÜM YAPMAZ. Küçücük bir iyilik olsa onu KAT KAT ARTIRIR ve kendi katından da büyük bir ödül verir.” Nisa 40
“Allah'ın izni olmadıkça HİÇBİR MUSİBET GELİP ÇATMAZ. Kim Allah'a inanırsa Allah onun kalbini doğruya ve güzele kılavuzlar. …” Teğabün 11
“…Kim Allah'a iman eder, barışa ve hayra yönelik iş yaparsa Allah onun ÇİRKİNLİKLERİNİ ÖRTER ve kendisini altından nehirler akan bahçelere, içlerinde SÜREKLİ kalmak üzere yerleştirir. İşte BÜYÜK BAŞARI budur.” Teğabün 9
“Erkek veya kadın, İNANMIŞ OLARAK HAYRA VE BARIŞA YÖNELİK İŞLER YAPANLAR cennete gireceklerdir. Ve zerre kadar zulme uğratılmayacaklardır.” Nisa 124
“Erkek yahut kadın, her kim İNANMIŞ OLARAK HAYRA VE BARIŞA YÖNELİK BİR İŞ yaparsa, onu tertemiz bir hayatla yaşatırız. Ve böylelerinin ücretlerini, işleyip ürettiklerinin EN GÜZELLERİYLE karşılarız.” Nahl 97
“Allah, mümin erkeklerle mümin kadınlara, altından ırmaklar akan cennetler vaat etmiştir. SÜREKLİ kalacaklardır orada. Adn cennetlerinde de tertemiz barınaklar vaat etmiştir. Allah'ın bir hoşnutluğu ise hepsinden büyüktür. İşte budur o BÜYÜK BAŞARI/o BÜYÜK KURTULUŞ.” Tevbe 72
"Kutsal/bereketli bir Kitap bu; sana indirdik ki onu, ayetlerini DERİN DERİN DÜŞÜNSÜNLER ve ÖĞÜT alabilsin TEMİZ ÖZLÜLER." Sad 29
"...De ki: "Ben SADECE Rabbimden bana vahyedilene UYUYORUM. Bu, Rabbinizden gelen GÖNÜL GÖZLERİDİR, DOĞRUYA KILAVUZDUR, iman eden bir toplum için RAHMETTİR."" A'raf 203
“…Sana bu Kitap'ı indirdik ki her şey için AYRINTILI BİR AÇIKLAYICI, bir kılavuz, bir rahmet, Müslümanlara da bir müjde olsun.” Nahl 89
“Sadakaları açıklarsanız bu da güzeldir. Ama onları GİZLER ve yoksullara bu şekilde verirseniz, bu sizin için DAHA HAYIRLIDIR; günahlarınızdan BİR KISMINI ÖRTER. Allah, Habîr'dir, yapmakta olduklarınızdan gereğince haberi vardır.” Bakara 271
“…Kim KISASI bağışlarsa, bu bağışlaması kendisi için GÜNAHLARA BİR PERDE olur. …” Maide 45
“Güzellikle çirkinlik/iyilikle kötülük BİR OLMAZ! Kötülüğü, EN GÜZEL TAVIRLA SAV! O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, SIMSICAK BİR DOST GİBİ oluvermiştir.” Fussilet 34
“Güzellikle çirkinlik/iyilikle kötülük BİR OLMAZ! Kötülüğü, EN GÜZEL TAVIRLA SAV! O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, SIMSICAK BİR DOST GİBİ oluvermiştir.” Fussilet 34
“Şu bir gerçek ki, biz seni hak ile bir MÜJDECİ ve UYARICI olarak gönderdik. HİÇBİR ÜMMET YOKTUR ki, içinden BİR UYARICI gelip geçmemiş olsun.” Fatır 24
“Ey insanlar! Biz sizi, bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve örfler yoluyla tanışıp kaynaşasınız diye sizi milletlere, boylara ayırdık. Hiç kuşkusuz, ALLAH KATINDA EN SEÇKİNİNİZ, KÖTÜLÜKLERDEN EN ÇOK KORUNANINIZDIR. Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır.” Hucurat 13
“Şu bir gerçek ki, iman edenlerden, Yahudilerden, Hıristiyanlardan, Sâbiîlerden Allah'a ve âhiret gününe inanıp barışa ve hayra yönelik iş yapanların, Rableri katında kendilerine has ödülleri olacaktır. KORKU YOKTUR onlar için, TASALANMAYACAKLARDIR onlar.” Bakara 62
“Ehlikitap'tan öyleleri var ki, Allah'a, size indirilene ve kendilerine indirilene inanırlar. Allah karşısında ürperirler; Allah'ın ayetlerini basit bir ücret karşılığı satmazlar. İşte bunlar için Rableri katında kendilerine özgü ödüller vardır. Allah, hesabı, çabucak görüverir.” Ali İmran 199
“Şöyle deyin: "Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, onun torunlarına indirilene, Mûsa'ya ve İsa'ya verilene ve diğer nebilere verilene inandık. Bunlar arasından HİÇ KİMSEYİ AYIRMAYIZ. Biz yalnız O'na/Allah'a teslim olanlarız." Bakara 136
“… Sizden her biri için bir yol/şerîat ve bir yöntem belirledik. Allah DİLESEYDİ sizi elbette BİR TEK ÜMMET yapardı. Ama size vermiş olduklarıyla sizi İMTİHANA ÇEKSİN DİYE öyle yapmamıştır. O halde hayırlarda YARIŞIN. Tümünüzün dönüşü Allah'adır. O size, tartışmış olduğunuz şeylerin esasını bildirecektir.” Maide 48
“Ey insanlar! Size RABBİNİZDEN apaçık, çok parlak ve güçlü bir kanıt GELMİŞTİR. Biz size, her şeyi açık seçik gösteren bir ışık gönderdik. Allah'a inanıp O'na sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lütfun içine sokacak ve onları kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır.” Nisa 174,175
“Ey insanlar! Size RABBİNİZDEN apaçık, çok parlak ve güçlü bir kanıt GELMİŞTİR. Biz size, her şeyi açık seçik gösteren bir ışık gönderdik. Allah'a inanıp O'na sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lütfun içine sokacak ve onları kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır.” Nisa 174,175
(Sema'dan SEMAya not1: Başına gelen zorluklar ve sıkıntılar sonucunda "Neden ben?”, “Ne günahım vardı?" gibi düşüncelerle korkup, kızıp, küsen arkadaşım; özellikle aşağıdaki yirmi üç ayet ve altı çizili kısımları sana umut versin. Kızmak ya da korkmak işe yaramıyor. Kurtuluş ve umut, Allah'a sığınıp yakarmakta, tövbe edip yalnız O'ndan yardım istemekte, dua etmekte yatıyor.)
“De ki: "Ey öz benlikleri aleyhine sınırı aşan/aşırı giden kullarım! ALLAH'IN RAHMETİNDEN ÜMİT KESMEYİN! ALLAH, GÜNAHLARI TÜMDEN AFFEDER. Çünkü O, mutlak Gafur, mutlak Rahim'dir. AZAP YAKANIZA YAPIŞMADAN Rabbinize dönüp O'na teslim olun. SONRA size YARDIM EDİLMEZ. Farkında olmadığınız bir sırada, azap ANSIZIN karşınıza çıkmadan önce SİZE Rabbinizden İNDİRİLENİN en güzeline UYUN!” Zümer 53-55
"İyilik ve güzellikten sana her ne ererse ALLAH'TANDIR. Kötülük ve çirkinlikten sana ulaşan şeyse KENDİ NEFSİNDENDİR...." Nisa 79
“Size gelip çatan HER musibet, ELLERİNİZİN KAZANDIĞI yüzündendir. Allah BİRÇOKLARINI da AFFEDİYOR.” Şura 30
“Şu da var: Rabbin, bilgisizlik yüzünden kötülük işleyip de bunun
ardından tövbe edip hallerini düzeltenler lehindedir. Sonra senin Rabbin
gerçekten Gafûr ve Rahîm'dir.” Nahl 119"...Bütün genişliğine rağmen yeryüzü onlara dar gelmiş, öz benlikleri kendilerini sıkıştırmıştı; ALLAH'IN ÖFKESİNDEN KURTULMAK İÇİN YİNE ALLAH'A SIĞINMAKTAN BAŞKA ÇARE OLMADIĞINI FARK ETMİŞLERDİ. Sonra onlara tövbe nasip etti ki, eski hallerine dönsünler. Hiç kuşkusuz, Allah, tövbeleri çok çok kabul eden, rahmeti SINIRSIZ olandır." Tevbe 118
“…O ümmetleri, bize YAKLAŞIP SIĞINSINLAR DİYE zorluklar ve darlıklarla yakalamıştık. Zorluğumuz kendilerine gelip çattığında BİR SIĞINABİLSELERDİ!..." En’am 42,43
“Allah sana bir keder dokundurursa, onu O'ndan başka açacak yoktur. Eğer sana bir hayır dokundurursa, O, her şey üzerinde güç sahibidir.” En’am 17
“Eğer biz onlara acıyıp da üstlerindeki sıkıntıyı KALDIRSAYDIK, azgınlıkları içinde sersem sersem bocalamaya DEVAM EDECEKLERDİ. Yemin olsun, biz onları azapla yakaladık. Ama yine de Rablerine boyun eğmediler. Sığınıp yakarmıyorlar.” Müminun 75,76
“Allah sana bir zarar dokundurursa, onu kaldıracak olan başkası değil, yine O'dur. O sana bir hayır dilerse, O'nun lütfunu reddedecek yoktur. Kullarından dilediğini lütfuyla nasiplendirir. Gafûr'dur O, Rahîm'dir.” Yunus 107
“Allah, kendisine ortak koşulmasını affetmez ama bunun dışında
kalanı/bundan az olanı dilediği kişi için affeder. Allah'a şirk koşan, dönüşü
olmayan bir sapıklığa dalıp gitmiştir.” Nisa 116
“Allah size açık-seçik bildirmek istiyor. Sizi, sizden öncekilerin yol ve yöntemlerinden
haberdar ediyor. Size tövbe nasip ediyor. Allah her şeyi bilir, tüm
hikmetlerin sahibidir. Allah sizin tövbenizi KABUL ETMEK İSTİYOR.
Şehvetlerine uyanlarsa sizin büyük bir sapışla sapmanızı isterler. Allah
size hafiflik getirmek istiyor. Çünkü insan çok zayıf yaratılmıştır.” Nisa
(26-28)
“Yemin olsun ki, sizi korku, açlık; mallardan-canlardan-meyvelerden eksiltme türünden bir şeyle MUTLAKA İMTİHAN EDECEĞİZ. Sabredenlere müjdele. Onlara bir ıstırap gelip çattığında şöyle derler: "Biz Allah içiniz ve sonunda O'na dönüp gideceğiz.” İşte böyleleri üzerine Rablerinden selamlar, bereketler var, bir rahmet var. İşte bunlardır iyiye ve güzele ermiş olanlar.” Bakara (155-157)
"Ayetlerimize iman edenler sana geldiğinde şöyle söyle: "Selam
size! Rabbiniz, benliği üzerine RAHMETİ yazmıştır. İçinizden her kim bilgisizlikle
bir kötülük işler de ardından tövbe edip halini düzeltirse, hiç kuşkusuz,
Allah çok affedici, çok merhametlidir." En'am 54
“Benliklerinizin içindekini Rabbiniz daha iyi bilir. Eğer siz barışsever/iyi
kişiler olursanız O, tövbeye sarılanları affeder.” İsra 25
“Ve ben, tövbe eden, inanan, hayra ve barışa yönelik iş yapıp sonra da
düzgün bir biçimde yol alan kimseye karşı, gerçekten çok affediciyim,
Gaffâr'ım.” Taha 82
“…Şu da bir gerçek ki, Rabbin insanlara karşı, ZULÜMLERİNE RAĞMEN af
sahibidir. Ve Rabbinin azabı elbette çok şiddetlidir.” Ra’d 6
“…. Gözünüzü açıp kendinize gelin! Allah'tır ancak HEP affeden, HEP merhamet eden.” Şura 5
"Kullarından tövbeyi kabul eden O'dur. Çirkinlikleri/kötülükleri
affeden O, yapıp ettiklerinizi bilen O... İman edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanların dualarını O cevaplıyor, lütfundan onlara fazlasını O
veriyor.... " Şura 25, 26
“Biz bir ülkeye bir peygamber gönderdiğimizde, onun halkını zorluk ve
darlıkla mutlaka sıktık ki, SIĞINIP yakarsınlar.” A’raf 94
“İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara; bundan böyle korunup
iman ederek iyi işler yaptıkları, sonra takvaya sarılıp imanda kemale
erdikleri, sonra bir mertebe daha korunup güzellikler sergiledikleri takdirde, daha
önce tatmış olduklarından ötürü hiçbir günah yoktur. Allah, güzel düşünüp
güzel davrananları sever.” Maide 93
“Ey iman edenler! Etkili öğüt veren bir tövbe ile Allah'a yönelin.
Umulur ki Rabbiniz, çirkinliklerinizi ve günahlarınızı örter ve sizi
altlarından ırmaklar akan cennetlere yerleştirir. O gün Allah, peygamberi ve
onunla birlikte inananları utandırmayacaktır. Onların ışığı önlerinden ve sağ
yanlarından koşup gelir. Şöyle derler: "Ey Rabbimiz! Işığımızı tamamla ve
bizi bağışla! Sen her şeye Kadîr'sin, her şeye gücün yeter."” Tahrim 8
“…Kim Allah'tan KORKARSA/sakınırsa, Allah ona bir ÇIKIŞ YOLU nasip eder. Ve onu hiç beklemediği yönden rızıklandırır. Kim Allah'a dayanıp güvenirse O, ona yeter. ” Talak 2,3
"Ey iman sahipleri! Eğer Allah'tan KORKARSANIZ, Allah size hakla batılı/iyiyle kötüyü ayırma gücü verir, kötülüklerinizi örter. Allah o büyük lütfun sahibidir." Enfal 29
“İnananlar için hâlâ vakti gelmedi mi ki, kalpleri Allah'ın zikri/Kur'an'ı ve Hak'tan inen için ürpersin de daha önce kendilerine kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçmiş de kalpleri kaskatı kesilmiş kimseler gibi olmasınlar. Onların çoğu yoldan çıkmıştır. Bilin ki Allah, toprağa ölümünden sonra hayat verir. Ayetleri size açık-seçik bildiriyoruz ki, aklınızı işletebilesiniz.” Hadid 16,17
“İnananlar için hâlâ vakti gelmedi mi ki, kalpleri Allah'ın zikri/Kur'an'ı ve Hak'tan inen için ürpersin de daha önce kendilerine kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçmiş de kalpleri kaskatı kesilmiş kimseler gibi olmasınlar. Onların çoğu yoldan çıkmıştır. Bilin ki Allah, toprağa ölümünden sonra hayat verir. Ayetleri size açık-seçik bildiriyoruz ki, aklınızı işletebilesiniz.” Hadid 16,17
“Yalnız beni yaratana kulluk ederim. Bana, O KILAVUZLUK EDECEKTİR." Zühruf 27
“Benim Velî'm, o Kitap'ı indiren Allah'tır. O, hayır ve barışı seven kulları koruyup gözetir.” A’raf 196
“…Rabbim Karîb'dir, BİZE ÇOK YAKINDIR; Mucîb'dir, BİZE CEVAP VERİR." Hud 61
“…Benim Rabbim, DUAYI GERÇEKTEN ÇOK İYİ DUYAR."” İbrahim 39
“…Rabbim Karîb'dir, BİZE ÇOK YAKINDIR; Mucîb'dir, BİZE CEVAP VERİR." Hud 61
“…Benim Rabbim, DUAYI GERÇEKTEN ÇOK İYİ DUYAR."” İbrahim 39
“Hamd o Allah'a ki, kuluna Kitap'ı, kendisinde hiçbir eğiklik ve çelişme yapmaksızın indirdi. Katından dosdoğru gelen açık bir söz olarak indirdi onu. Ki, zorlu bir iş ve oluş konusunda uyarsın ve barışa yönelik hayırlı ameller sergileyen müminlere, kendileri için güzel bir ödül öngörüldüğünü muştulasın. Onlar, o hal üzere sonsuza dek kalıcıdırlar.” Kehf (1-3)
""Rabbimiz Allah'tır" deyip, sonra da dosdoğru yol alanlar var ya, onlar için hiçbir korku yoktur; onlar tasalanmayacaklardır da..." Ahkaf 13
"İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanların durumu şu: Rableri onları rahmetine sokacaktır. İşte açık zafer budur." Casiye 30
(Sema'dan
SEMAya not2: Günlük dilde kullandığımız pek çok kelimenin
anlamını aslında tam olarak bilmiyoruz ve bu da bize tahminimizden de fazla zarar veriyor. Şunlar
gibi... ŞÜKÜR: 1)Tanrı'ya duyulan minneti
dile getirme. 2)Mutlu bir olay veya durumdan, yapılan bir
iyilikten duyulan hoşnutluğu bildirme. 3)Nimete karşı, dil ile ya da hal ile
memnuniyetini gösterme. MİNNET: Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma,
gönül borcu. TEŞEKKÜR: Yapılan bir iyiliğe karşı duyulan sevinç
ve gönül borcunu anlatma. NİMET: 1)Bağış, iyilik, lütuf. 2)Yaşamak için
gerekli her şey. NANKÖRLÜK: İyilik bilmemek; yapılan bir yardımı, bir
iyiliği görmezden gelmek, değerini bilmemek ve hiç yapılmamış gibi yok saymak.... ŞİMDİ,
AŞAĞIDA ALTI ÇİZİLİ ON DÖRT AYETİ BU BİLGİLER IŞIĞINDA OKUMANIZI RİCA
EDECEĞİM...)
“Biz onu yola kılavuzladık. Artık YA ŞÜKREDİCİ olur YA NANKÖR.” İNSAN 3
“İnanır şükrederseniz, Allah size azabı ne yapacak? Allah da teşekkür eder, O her şeyi gereğince bilir.” Nisa 147
“Rabbinizin şunu duyurduğunu da hatırda tutun: Eğer şükrederseniz, ben de sizin için MUTLAKA ARTIRACAĞIM. Ve eğer nankörlük ederseniz hiç kuşkusuz benim azabım çok çok şiddetlidir.” İbrahim 7
“...Gafur'dur O, çok affeder; Şekur'dur, şükredenlere mutlaka karşılık verir.” Fatır 30
“...Gafur'dur O, çok affeder; Şekur'dur, şükredenlere mutlaka karşılık verir.” Fatır 30
“…Allah Şekûr'dur, şükredenlere karşılık verir; Halîm'dir, yumuşak
ve merhametli davranır.” Teğabün 17
“Rahmetinin bir eseri olarak geceyi ve gündüzü sizin için oluşturdu ki, onda sükûnet bulasınız, O'nun lütfundan bir şeyler dileyesiniz ve şükredebilesiniz.” Kasas 73
“Rahmetinin bir eseri olarak geceyi ve gündüzü sizin için oluşturdu ki, onda sükûnet bulasınız, O'nun lütfundan bir şeyler dileyesiniz ve şükredebilesiniz.” Kasas 73
“O'nun ayetlerindendir ki, size rahmetinden tattırsın; gemiler, buyruğu ile akıp gitsin, lütfundan nasip arayasınız ve şükredebilesiniz diye, rüzgârları müjdeciler olarak gönderir.” Rum 46
“…Allah o hayvanları sizin hizmetinize verdi ki, şükredebilesiniz. Onların etleri de kanları da Allah'a asla ulaşmaz; fakat sizin takvanız O'na ulaşır. Onları size bu şekilde boyun eğdirdi ki, sizi hidayete erdirdiği için Allah'ı yücelterek anasınız. Güzel düşünüp güzel davrananlara müjde ver.” Hac 36,37
“Ey iman edenler! Allah'ın, üzerinizdeki
nimetini hatırlayın! …” Maide 11“O Allah'tır ki, yeryüzündekilerin tümünü sizin için yarattı. …” Bakara 29
“Allah'ın nimetlerini saymaya kalkarsanız, onların sonunu getiremezsiniz. Allah, gerçekten Gafûr ve Rahîm'dir.”Nahl 18
"Göklerde ne var, yerde ne varsa tümünü, O'ndan bir lütuf olarak size boyun eğdirmiştir...." Casiye 13
"Göklerde ne var, yerde ne varsa tümünü, O'ndan bir lütuf olarak size boyun eğdirmiştir...." Casiye 13
“Gökleri ve yeri hak olarak yarattı; sizi biçimlendirdi ve görünüşlerinizi güzel yaptı. Yalnız O'nadır dönüş.” Teğabün 3
"...Allah'ın nimetlerini anın ki kurtulabilesiniz." A'raf 69
"...Allah'ın nimetlerini anın ki kurtulabilesiniz." A'raf 69
“…O, nerede olursanız olun sizinle beraberdir. … ” Hadid 4
"...Allah, hakkı söyler ve O, gerçek yola kılavuzlar." Ahzab 4
“…Hidayet, Allah'ın kılavuzlamasıdır.” Ali İmran 73
“…Selam, hidayete uyanlaradır." Taha 47 (Selam: Esenlik, kurtuluş)
“Allah, doğru yolda olanların hidayetini artırır. …” Meryem 76
“….Benden size bir hidayet geldiğinde, benim o hidayetime uyan artık ne
sapar ne de bedbaht olur." Ta-Ha 123
“…De ki: "Allah'ın kılavuzluğu, erdirici kılavuzluğun ta kendisidir.
…" Bakara 120
“Ve Allah, gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Ta ki her benlik, kazancının
karşılığıyla, hiç kimse zulme uğratılmaksızın, yüz yüze getirilsin.” Casiye 22
“Hanginizin daha güzel iş yapacağını belirlemek için sizi imtihana çekmek
üzere ölümü ve hayatı yaratan O'dur. Azîz'dir O, Gafûr'dur.” Mülk 2
“Yoksa siz, Allah içinizden uğraşıp didinenleri seçmeden, sabredenleri
seçmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?” Ali İmran 142
“Her canlı, ölümü tadacaktır. Biz bir imtihan olarak sizi şer ile de hayır
ile de deniyoruz. Sonunda bize döndürüleceksiniz.” Enbiya 35
“…Bu dünyada güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik vardır. Sonsuzluk
yurdu elbette ki daha hayırlıdır. Gerçekten ne güzelmiş takva sahiplerinin
yurdu!” Nahl 30
“Ey iman edenler! Siz, kendinizi düzeltmeye bakın. Siz, doğru yolda oldukça
sapmış olan size zarar veremez.” Maide 105
“Gerçek şu ki, hiçbir günahkâr bir başka günahkârın yükünü sırtlamaz.
Gerçek şu ki, insan için çalışıp didindiğinden başkası yoktur. Ve onun çalışıp
didinmesi yakında görülecektir.” Necm (38-40)
“Sakın, Allah'ı, zalimlerin yapmakta olduğundan habersiz sanma. O, onları,
gözlerin korkudan donup kalacağı bir güne erteliyor, hepsi bu...” İbrahim 42
“…Ve biz istiyoruz ki, yeryüzünde ezilip horlananlara bağışta bulunalım,
onları önderler yapalım, onları mirasçılar haline getirelim. Ve yeryüzünde
onlara imkân ve kudret verelim….” Kasas 5,6
“Gün olur göğü, yazı tomarlarını dürer gibi düreriz. İlk yaratılışta
başladığımız gibi onu baştan yaparız. Üzerimizde bir vaat olarak biz bunu
mutlaka yapacağız. Yemin olsun, Zikir’den sonra Zebur'da şunu yazmıştık:
Yeryüzüne benim iyilik ve barış seven kullarım vâris olacaktır. Kuşkusuz,
bunda, kulluk eden bir topluluk için kesin bir tebliğ vardır. Ve biz seni ancak
âlemlere bir rahmet olarak gönderdik. De ki: "Bana şu vahyediliyor:
"Tanrınız ancak bir tek tanrıdır. Peki, siz, Müslümanlar/Allah'a teslim
olanlar mısınız?"” Enbiya (104-108)
"Ey iman edenler! Allah'ı çok anın! O'nu sabah-akşam tespih edin! O,
odur ki sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye üzerinize rahmet
gönderiyor; melekleri de sizin için af diliyor. Zaten O, inananlara karşı çok
merhametlidir." Ahzab (41-43)
“Rabbinizden bir affa ve Allah ile resulüne inananlar için hazırlanmış
bulunan, eni de yerle göğün eni kadar olan bir cennete doğru yarışarak koşun.
Bu, Allah'ın dilediğine vereceği bir lütuftur. Allah, o büyük lütfun
sahibidir.” Hadid 21
“Allah şu kişiler için bir affediş ve büyük bir ödül hazırlamıştır:
Müslüman erkekler, Müslüman kadınlar, mümin erkekler, mümin kadınlar, itaat
eden erkekler, itaat eden kadınlar, özü-sözü doğru erkekler, özü-sözü doğru
kadınlar, sabreden erkekler, sabreden kadınlar, Allah korkusuyla ürperen
erkekler, Allah korkusuyla ürperen kadınlar, sadaka veren erkekler, sadaka
veren kadınlar, oruç tutan erkekler, oruç tutan kadınlar, ırz ve iffetlerini
koruyan erkekler, ırz ve iffetlerini koruyan kadınlar, Allah'ı çok anan
erkekler, Allah'ı çok anan kadınlar. “ Ahzab 35
“Allah, müminlerin canlarını ve mallarını, karşılığında kendilerine cennet
vermek üzere satın almıştır. Allah yolunda çarpışırlar da öldürürler,
öldürülürler. Allah'ın; Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da kendi üzerine hak
olarak yazdığı bir vaattir bu. Ahdine, Allah'tan daha vefalı kim var?
Perçinlediğiniz bu antlaşmanızdan ötürü müjdeler olsun size. İşte budur o büyük
başarının ta kendisi. Tövbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat
ederken oruç tutanlar, rükû edenler, secdeye kapananlar, iyiliğe özendirip
kötülükten sakındıranlar, Allah'ın sınırlarını koruyanlar... Müjdele o
müminleri!” Tevbe 111,112
“Rableri onlara cevap verdi: "Ben sizden, erkek-kadın hiçbir çalışanın
ürettiğini boşa çıkarmayacağım. Hep birbirinizdensiniz. Göç edenler, yurtlarından
çıkarılanlar, yolumda işkenceye uğratılanlar, çarpışıp da öldürülenler var ya,
onların kötülüklerini yemin olsun örteceğim. Ve yemin olsun ki onları, Allah
katından bir karşılık olarak, altlarından ırmaklar akan cennetlere
koyacağım." Allah katındandır karşılıkların en güzeli.” Ali İmran 195
“…Çünkü Allah yolunda uğrayacakları bir susuzluk, bir yorgunluk, bir açlık,
kâfirleri öfkelendirmek üzere bir yere ayak basmaları, düşmana karşı herhangi
bir başarı kazanmaları, kendileri için “iyi bir amel” olarak mutlaka
yazılacaktır. Allah, güzel davrananların ödülünü yitirmez. Küçük-büyük bir
infakta bulunmaları, bir vadiyi geçmeleri, kendileri lehine mutlaka yazılır ki,
Allah onlara yapıp ettiklerinden daha güzeliyle karşılık versin. Tevbe 120,121
“İman edip hayra ve barışa yönelik hareketler sergileyenlere gelince, biz
onların çirkinliklerini elbette ki örteceğiz. Ve biz onları, yapmakta oldukları
işlerin en güzeliyle elbette ödüllendireceğiz.” Ankebut 7
“Mümin erkeklerle mümin kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyilik ve
güzelliği belirlenene özendirirler, kötülük ve çirkinliği belirlenenden
sakındırırlar. Namazı kılarlar, zekâtı verirler. Allah'a ve resulüne itaat
ederler. Allah bunlara rahmet edecektir. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.” Tevbe 71
“Mal ve oğullar, şu iğreti dünya hayatının süsüdür. Barışa ve hayra yönelik
kalıcı eylemlerse, Rabbin katında sevapça da üstündür, beklenti bakımından da.”
Kehf 46
“Kadınlara, oğullara, altın ve gümüşten oluşturulmuş yığınlara, salma
atlara, davarlara ve ekinlere tutkunlukların sevgisi, insanlar için süslenip
püslenmiştir. Tüm bunlar geçici-iğreti hayatın nimetidir. Allah'a gelince,
varılacak yerin en güzeli onun yanındadır. De ki: "Bu sayılanlardan daha
iyisini size haber vereyim mi? Sakınıp korunanlar için, Rableri katında,
altlarından nehirler akan, içinde sürekli kalacakları cennetler, tertemiz eşler
ve Allah'tan bir hoşnutluk olacaktır. Allah, kulları en iyi biçimde
görmektedir."” Ali İmran 14,15
“…İnsanlardan bazısı şöyle der: "Ey Rabbimiz, bize dünyada ver!" Böylesi
için âhirette bir nasip yoktur. Onlardan kimi de şöyle yakarır: "Ey
Rabbimiz, bize dünyada da güzellik ver, âhirette de güzellik ver! Ve bizi ateş
azabından koru!" İşte böyle diyenlere kazandıklarından bir nasip
vardır. Allah, hesabı çok çabuk görür.” Bakara (200-202)
“Dünya nimeti ve bereketini isteyen bilsin ki, dünya nimeti de âhiret
mutluluğu da Allah katındadır. Allah, çok iyi işitir, çok iyi görür.” Nisa 134
“Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kişi ölmez. Vakti belirlenmiş bir yazıdır
o. Dünya çıkarını gözetene ondan veririz; âhiret yararını gözetene de ondan
veririz. Şükredenleri ödüllendireceğiz biz.” Ali İmran 145
“Yoksa Allah'tan başka şefaatçılar mı edindiler? De ki: "Şefaat,
tümden ve sadece Allah'ındır. Göklerin ve yerin mülkü/yönetimi O'nundur.
Sonunda O'na döndürüleceksiniz." Zümer 43,44
“Ey inananlar! Mallarınızı aranızda bâtıl bir yolla/tutarsız bahanelerle
yemeyin. Kendi hoşnutluğunuzla gerçekleşmiş bir ticaret olursa başka. Kendi canlarınıza kıymayın
/intihar etmeyin. Hiç kuşkusuz, Allah, size karşı çok merhametlidir. Kim düşmanlık ve
zulümle intihar günahını işlerse onu ateşe sokacağız. Bu, Allah için çok da
kolaydır. Eğer yasaklandığınız günahların büyüklerinden uzak kalırsanız,
diğer kötülüklerinizi örteriz ve sizi nimet ve bereket dolu bir varış
yerine ulaştırırız.” Nisa (29-31)
“Kitap'tan sana vahyedileni oku! Namazı da kıl! Çünkü namaz,
çirkinliklerden ve kötülüklerden alıkoyar. Elbette ki Allah'ın
zikri/Kur'an'ı daha büyüktür! Allah, neler yaptığınızı biliyor.” Ankebut 45
"Bu, bir öğüt verici, düşündürücüdür. Dileyen, Rabbine doğru, bir yol
edinir." Müzzemmil 19
“Hiç kuşkusuz, o zikiri/Kur'an'ı biz indirdik, biz; her hal ve şartta onu
muhakkak koruyacak olan da biziz.” Hicr 9
“Kur'an'ı, iyice okuyup düşünmüyorlar mı? Eğer o, Allah'tan başka birinin
katından gelseydi, elbette ki onun içinde birçok ihtilaf bulacaklardı.” Nisa 82
“Hak, Rabbindendir. O halde, kuşku duyanlardan olma.” Ali İmran 60
“Yemin olsun ki, size, gerçeği açık-seçik anlatan ayetler, sizden önce
gelip geçmiş olanlardan örnekler, korunanlar için de bir öğüt indirdik.” Nur 34
“Yemin olsun ki, resullerin hikâyelerinde, aklını ve gönlünü çalıştıranlar
için bir ibret vardır. Bu Kur'an, uydurulacak bir hadis/bir söz değildir;
aksine o, önündekini tasdikleyici, her şeyi ayrıntılı kılıcıdır. İnanan bir
topluluk için de bir kılavuz ve bir rahmettir.” Yusuf 111
"...Size verdiğimizi kuvvetle tutun ve içinde olanı hatırlayıp
zikredin ki, sakınabilesiniz." Bakara 63
“Yemin olsun ki, biz, Kur'an'ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat
düşünen mi var?!” Kamer 17=22=32=40
“Hatırlat/öğüt ver; çünkü hatırlatıp öğüt vermek müminlere yarar sağlar.”
Zariyat 55
“…Kim Allah'a sarılırsa dosdoğru yola iletilmiştir o...” Ali İmran 101
"...O'na yönelenden başkası öğüt alamaz." Mümin 13
"Ancak gereğince dinleyenler, çağrıya cevap verir. …." En'am 36
"Ancak gereğince dinleyenler, çağrıya cevap verir. …." En'am 36
“…Allah'ı çok anın ki, kurtuluşa erebilesiniz.” Cumua 10
"...Allah size açık-seçik bildiriyor ki sapmayasınız." Nisa 176
“O, göklerde de Allah'tır, yerde de. O, sizin iç dünyanızı da bilir, açığa
vurduklarınızı da. Neler kazanmakta olduğunuzu da bilir O!” En’am 3
“Göklerde ve yerde kim varsa O'ndan ister. O, her an yeni bir iş ve
oluştadır.” Rahman 29
“Hiçbir benlik yoktur ki, üzerinde bir koruyucu/bir bekçi bulunmasın.”
Tarık 4
“…Sabredin; Allah sabredenlerle beraberdir.” Enfal 46
“…Sabredenlere ödüllerini biz, işleyip ürettiklerinin en güzeliyle mutlaka
vereceğiz.” Nahl 96
“Sabredip bağışlayan bilsin ki bu, işlerin en zorlularındandır.” Şura 43
"...Ve barış hep hayırdır. ...." Nisa 128
"...Barışı esas alıp sakınırsanız, Allah çok affedici, çok merhametli
olacaktır." Nisa 129
“…Allah adalette titiz davrananları sever.” Hucurat 9
“…Allah, adaleti ayakta tutanları sever.” Mümtehine 8
“Şu bir gerçek ki, müminler sadece kardeştirler. …” Hucurat 10
"...Kur'an'dan, kolay geleni okuyun! Namazı kılın! Zekâtı verin. Güzel
bir ödünçle Allah'a ödünç verin! Öz benlikleriniz için önden gönderdiğiniz
iyiliğin, Allah katında hayrını daha çok, ödülünü daha büyük olarak
bulacaksınız. Allah'tan af dileyin. Hiç kuşkusuz, Allah çok affedici, çok
esirgeyicidir." Müzzemmil 20
"...Artık Allah'tan korkun, ey iman etmiş akıl ve gönül sahipleri!
Allah size bir Zikir/bir uyarıcı/bir düşündürücü indirmiştir. Bir elçi
indirmiştir ki, iman edip hayra ve barışa yönelik işler sergileyenleri,
karanlıklardan nura çıkarmak için Allah'ın ayetlerini açık-seçik okur. Allah'a
inanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanları Allah, altlarından ırmaklar akan
cennetlere /bahçelere koyacaktır. Onlar orada sonsuza dek kalıcıdır. Allah
böylesi için rızkı gerçekten güzelleştirmiştir." Talak 10,11
“Eğer biz bu Kur'an'ı bir dağın üzerine indirseydik, her halde sen onu huşû
ile boynunu bükmüş, çatlayıp yarılmış görürdün. Biz bu örnekleri insanlara hep
veriyoruz ki, inceden inceye düşünebilsinler.” Haşr 21
“Yemin olsun, biz, bu Kur'an'da, insanlar için her türlü örneği değişik
ifadelerle gözler önüne koyduk. İnsan ise varlığın, tartışmaya en çok tutkun
olanıdır.” Kehf 54
“Bunlar sana Allah'ın ayetleri. Hak olarak okuyoruz sana onları. Allah,
âlemlere zulüm istemiyor.” Ali İmran 108
"De ki: "Eğer saparsam, öz benliğim aleyhine saparım. Doğruyu ve
güzeli bulursam bu, Rabbimin bana vahyettiği sayesindedir. Çünkü O, Semî'dir,
Karîb'dir."" Sebe' 50
“Gerçek şu ki, size Rabbinizden gönül gözleri gelmiştir. Kim görürse
kendisi yararına, kim körlük ederse kendisi zararına... Ben sizin üzerinize
bekçi değilim.” En’am 104
“Eğer hatırlatmak yarar sağlarsa hatırlat/öğüt ver! İçine ürperti düşen,
öğüt alacaktır. İçi kararmış bedbaht ise ondan kaçınacaktır. A’la (9-11)
"Ey sükûna kavuşmuş benlik! Dön Rabbine, razı etmiş ve razı edilmiş
olarak! Gir kullarımın arasına! Gir cennetime!" Fecr (27-30)
SONDAN BİR ÖNCEKİ NOT: Merak edenler için yukarıdaki harika ayetler,
rahmetli Yaşar Nuri Öztürk'ün Kur'an'ı
Kerim mealinden alınmıştır.
İLGİNİZİ ÇEKERSE, KUR'AN'DAN HUZUR VEREN DUA AYETLERİ İÇİN TIKLAYINIZ: HUZUR VEREN DUALAR - KUR'AN'DAN HARİKA PEYGAMBER DUALARI
OKUMADAN ÖLMEYİN DEDİRTEN EN ÇARPICI KUR'AN AYETLERİ
İLGİNİZİ ÇEKERSE; ÖZELLİKLE YURT DIŞINDA YAŞIYORSANIZ YA DA YABANCI DOSTLARINIZ, ÖĞRETMENLERİNİZ, ÖĞRENCİLERİNİZ VARSA BU SAYFAYI DA İNCELEMENİZİ HARARETLE TAVSİYE EDERİM: EHLİKİTAPLA İLGİLİ TÜRKÇE VE İNGİLİZCE KUR'AN AYETLERİ İÇİN TIKLAYINIZ
ALLAH'IN RAHMETİNDEN ÜMİT KESİLMEZ KONULU AYETLER - TIKLAYINIZ
SON NOT: Yukarıda "Sema'dan SEMAya not2" de yazdığım bilgileri, bu blogda da yayınladığım, Funda Teyze'ye ait bir yazıdan edindim. Bu değerli öngörüsü için kendisine teşekkürlerimi borç biliyor ve yazının tamamına buradan erişebilirsiniz diyorum: DOĞRU BİR ŞEKİLDE ŞÜKRETTİĞİNDEN EMİN MİSİN? ŞÜKÜR VE TEŞEKKÜR KONUSU - HUZUR VEREN YAZILAR