HOŞGELDİM


"HOŞ GELDİNİZ" ve umarım "HOŞ BULARAK" AYRILIRSINIZ... 😊

BU BLOGDAKİ HER ŞEY, KENDİMİZİ "BİRAZ DAHA İYİ HİSSETMEK" AMACIYLA PAYLAŞILIYOR...

KUR'AN'DAN, RUHUMUZA HUZUR VEREN AYETLER; UMUT VE YAŞAMA SEVİNCİ AŞILAYAN ŞİİRLER VE ŞARKILAR; ÖZENLE SEÇİLMİŞ FAYDALI ÖZLÜ SÖZLER VE ALINTILAR; İÇİMİZİ AÇAN HARİKA FOTOĞRAFLAR VE TABLOLAR; YOL GÖSTERİCİ HİKAYE VE MASALLAR; HUZUR VEREN SÖZSÜZ MÜZİKLER (DALGA, MARTI, YAĞMUR, KUŞ, DERE SES KAYITLARI VEYA MOTİVASYON MÜZİKLERİ); ŞİFA VEREN MÜZİKLER vs. vs.

MUTLAKA İÇLERİNDEN BİRİ VEYA BİRKAÇI SİZE DE HİTAP EDECEKTİR; ONLARI KENDİ İYİLİĞİNİZ İÇİN KULLANIN!

HUZURLU OLMAK İÇİN "KİŞİSEL ÇABA ve İSTEK" GEREKTİĞİNİ HEP HATIRLAYALIM ve KENDİ HUZURUMUZU İNŞA ETMEK İÇİN BİR AN EVVEL HAREKETE GEÇELİM İNŞALLAH...

HUZUR BULANLARDAN VE ŞÜKREDENLERDEN OLABİLMEMİZ ÜMİT VE DUASIYLA... 💖

"Huzuru ifade eden şiirlerden mısralar ya da kutsal metinlerden cümleler okumak, zihin yapınıza İYİLEŞTİRİCİ MERHEM etkisi yapar." Norman Vincent Peale


16 Ocak 2017 Pazartesi

DOĞRU BİR ŞEKİLDE ŞÜKRETTİĞİNDEN EMİN MİSİN? ŞÜKÜR VE TEŞEKKÜR KONUSU - DİNİ KİŞİSEL GELİŞİM

HARİKA ÖĞRETMENLERDEN HARİKA YAZILAR

FUNDA TEYZE'DEN... 
Şükretmek ve teşekkür etmek…

Bu kelimelerin anlamını çok iyi anlamak, çok iyi bilmek; çekim yasasını çok iyi bilmek, çok iyi anlamak demek.

Türk Dil Kurumu tdk.org.tr şu tanımları vermiş:
Şükür:
1- Tanrı’ya duyulan minneti dile getirme.
2- Mutlu bir olay veya durumdan, yapılan bir iyilikten duyulan hoşnutluğu bildirme.


Minnet:
Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, gönül borcu.
Teşekkür:
Yapılan bir iyiliğe karşı duyulan sevinç ve gönül borcunu anlatma.

Ebrulisözlük.net adresindeki Osmanlıca sözlük ise şu tanımları vermiş:
Şükür:
Nimete karşı dil ile ya da hal ile memnuniyetini gösterme.

Teşekkür:
Yapılan iyilikten memnun kalındığını bildirmek için söylenen şükür ifadesi.
Nimet:
İyilik kastıyla verilen şeyin verilene ulaşması, bu ulaşma sonucu sahip olunan şeyler.

*******************************
TEŞEKKÜR NOTU: Sık sık kullandığım bu iki sözlüğü yapanlara, ürün ve hizmet olarak sunanlara sonsuz teşekkürler. Bu makalemde onlardan bahsederek ben de onlara bir karşılık, bir destek vermekten mutluyum. 
*******************************
Bu tanımlar üzerinde uzun uzun düşünmenizi tavsiye ederim.

Özellikle, bana “Her gün şükrediyorum ama bir türlü şu şu şu olmuyor.” “Sürekli şükrediyorum ama hala hiçbir gelişme yok.” “Her gün şükretmeme rağmen, işimden oldum.” şeklinde yazı yazan veya yazmayı düşünen arkadaşlar, sizlerin bu tanımları UZUN  UZUN okuyup, üzerlerinde UZUN UZUN düşünüp, bu şükür ve teşekkür konusunu çok iyi anlamanız lazım.
Bu yazımla ben de size, anlamanız için yardım edip bu konuda zamanında kendi edindiğim bazı anlayış, keşif ve farkındalıkları sizlere sunmak isterim:

1 - Sözle SÖYLEYİP, kalpte hİssetmedİğİmİz BİR şükür veya BİR teşekkür, sadece sözde kalıyor.
İçinde gerçek bir mutluluk, sevinç, memnuniyet, hoşnutluk olmuyor.

Bir başka deyişle, “Her gün şükrediyorum, ama şu şu şu olmuyor.” dediğimiz zaman aslında hiç de şükür etmediğimizi, hiç de teşekkür etmediğimizi dile getirmiş oluyoruz.
Memnunİyetsİzlİğİmİzİ, hoşnutsuzluğumuzu, değer bİlmeyİşİmİZİ, beğenmeyİşİmİzİ dİle getİrmİş oluyoruz.

2 - Şükretmek, teşekkür etmek ŞU ANDA hİssettİğİmİz BİR şey.
Gelecek veya geçmİşten zİyade şu an burada olmak ve bundan hoşnut olmak demek.

Şükrümüzü, teşekkürümüzü bir beklenti sebebi ile yapıyorsak, yani bu şükür ve teşekkür karşılığında bir şey bekliyorsak, yine saf bir teşekkür olmuyor.
Çünkü şükretmek ve teşekkür etmek aslında “Senden bana İyİ BİR şey GELDİ ve ben bunu gördüm, fark ettİm. Bu İyİ şey BENİ mutlu ETTİ.” demek.

Gelecek bir şeyin beklentisi karıştığında şükrümüz veya teşekkürümüz, “Senden bana iyi bir şey geldi, sağ olasın ama yetmedi, daha da ver, daha da çok istiyorum.” demek oluyor. Bunun ne kadar bencil ve nankör bir tutum olduğunu görebiliyoruz değil mi?
3 - Şükür ve teşekkür ettİğİmİz zaman, aslında sıranın BİZDE olduğunu kabul EDİYORUZ.

Yani, “Senden bana İyİ bİr şey geldİ, ben bunu gördüm, sağ olasın. Şimdi sıra bende. İYİ BİR şey gönderme sırası şİmdİ bende.” demİş oluyoruz.
Bİz bu sırayı yok farz edİp, “Daha da ver.” mantığı İle şükredİnce, şükür ve teşekkürümüzün de anlamı şükür ve teşekkürden çıkmış oluyor. Borcumuzu yok farz etmek oluyor.

Oysaki kalbimiz, ruhumuz biliyor, şükür ve teşekkürün ne demek olduğunu, sıranın bizde olduğunu.
Ve bunu yok farz etmek, kendi kalbimizi, ruhumuzu yaralıyor.

4 - Şükür ve teşekkür, BAŞKALARININ sahİp olduğu veya olmadığı şeylerle karşılaştırma YAPARAK değİl, sadece KENDİ hayatımıza bakmamızı gerektİrİyor.
Başkalarının hayatlarına bakıp, kendi hayatımızı onlarınkiyle kıyasladığımız zaman; kendi hayatımızı, bize verilmiş lütufları görmemiz de, bunlar için şükredİp teşekkür etmemiz de zorlaşıyor. Şükrümüzü, teşekkürümüzü, gerçek bir şükür ve gerçek bir teşekkür olmaktan çıkartıyor.

5 - Hayatımızdaki herhangi bir güzelliği görmemek, kendimizi gelecekte veya geçmişte kaybetmek ve şikâyetlerle “şu anımızı” reddetmek, bize o şikâyet ettiğimiz şeyleri daha da bol çekmekten başka bİr İşe yaramıyor.
6 - Hayatımızdaki her bir olayı, nasıl gördüğümüz bizim elimizde. Şükredecek bir şey bulmak bizim elimizde.

Çekim yasası açısından baktığımız zaman, şükretmeyi seçmek akıllı bir seçim oluyor. Şükretmeyi seçmek, hayata bakış açımızı değiştiriyor ve daha da çok şükredecek şey görüyoruz.
ŞİKÂYET etmeyi seçtiğimiz zaman ise, daha da bol bol ŞİKÂYET edecek şeyler görüyoruz.

7 - Yukarıdaki, üçüncü maddede, teşekkür etmek, “Sıra bende.” demek dedik.
Bu konuyu biraz açarsak, Sıra bende.” demek, “Şimdi benden sana bir iyilik, bir güzellik gelecek, ben bu güzelliği senden tarafa göndermeye hazırım.” demek.

Benim size en içten tavsiyem, her şükrettiğiniz ve teşekkür ettiğinizde (Allah’a veya hayatınızın herhangi bir parçasına, hayatınızdaki herhangi bir kimseye), “Şimdi sıra bende, acaba ben ona karşılık olarak ne versem?” diye düşünün.
Çünkü aslında, teşekkürün gerçek anlamı bu.

Yeni bir işe başlamış bir kimse düşünelim. Yeni işi için şükrediyor. İşinde yeni olduğu için, çevresindeki kimseler ona yardım ediyor veya yol gösteriyor veya yapması gerekenleri öğretiyorlar.
Bu kişinin yapması gereken evet, şükretmek ama aynı zamanda, gözünü çok iyi açması gerekiyor. “Benden beklenen ne?” “Benim bu iş yerinde, bu iş arkadaşlarıma, müdürlere, hizmet alan kimselere sunmam gereken şeyler ne?”

Eğer ilk günden gözünü açıp, teşekkürleri ve şükürleri ile birlikte, bu “Sıra bende, ben ne verebilirim? Benden beklenen ne?” sorusuna cevap arayıp, bu bulduklarını canla başla uygularsa, bu kişi kısa sürede, çalıştığı yerde VAZGEÇİLEMEZ bir kimse olacaktır.
Ve unutmayalım ki, yeni bir işe başlamak demek aslında “yeni şeyler öğrenmek” demek. İşimizi ne kadar iyi biliyor olursak olalım, yeni bir yer, yeni insanlar, bizim kısa veya uzun süreli bir acemilik dönemi geçirmemizi sağlıyor.

Eğer biz, gözümüzü açıp, önümüze gelen her bir “yardım etme, iyi bir karşılık verme fırsatını”  görmezsek; üstüne üstlük, işe girmiş olmanın verdiği saf mutluluk ile, gözlerimizi bu “hizmet ve yardım” fırsatlarına kapatırsak, işimizi de iyi yapmadığımızın göstergesi oluyor bu, hatta çalıştığımız işyerine bir zarar vermek bile söz konusu olabiliyor.
“Her gün şükretmeme rağmen, işimden oldum.” diyen arkadaşlar, işte özellikle bu yedinci maddeyi çok iyi anlamanızı tavsiye ederim.

Ve bu sadece “yeni iş” için değil, yeni tanıştığımız bir kimse, yeni bir çevre, yeni arkadaş veya “yeni” her şey için geçerli.
İnsanların birbirlerine içtenlikle teşekkür ettiği ve her teşekkür edişte, karşı tarafa yeni bir iyilik yapmaya niyet ettiği ve yaptığı bir dünyayı hayal edebiliyor musunuz?

Ben edebiliyorum.
Harikulade bir dünya. 

Ve hayatımı da bu prensip üzerine yaşamaya dikkat ediyorum.
Bu prensip üzerine yaşamaya kararlı arkadaşlar ile de birlikte çalışmak, üretmek, yaşamak harikulade.

Şükürler olsun Allah’a beni bu düşünce ve duygularla yaşamayı prensip edinmiş insanlarla karşılaştırıp, beraber çalışma fırsatı verdiği için.
Ve bu prensibi kabul etmeyenlerden uzak tuttuğu için.

(“Rabbime olan bu minnetim için ne karşılık verebilirim?” diye soruyorum şu anda.
Cevabım:

Hem Rabbimin bana lütfettiği bu kimselere daha çok yardım ve hizmet vermek, hem de Rabbime namaz kılıp, onun bu iyiliği ve yüceliği karşısında sevgi ve saygıyla eğilmek, onun “Allah” olduğunu kabul edip, “Allah’ım” diyerek hitap etmek, saygı ile önünde eğilip, yere kapanmak. Allah’ım kabul et sana olan bu teşekkürümü ve saygımı. Sana karşı olan, hatalarımı yanlışlarımı affet.)
 YAZAN: FUNDA TEYZE


FUNDA TEYZE'DEN HUZUR VEREN RESİMLİ YAZILAR İÇİN TIKLAYINIZ

FUNDA TEYZEDEN BAŞKA BİR MAKALE - CANA CAN KATMAK - TIKLAYINIZ

ŞÜKÜR VE TEŞEKKÜR MAKALESİNİN ORJİNALİ İÇİN TIKLAYINIZ BU SAYFADA FUNDA TEYZE'NİN BUNUN GİBİ PEKÇOK HARİKA MAKALESİNİ OKUMA FIRSATI BULACAKSINIZ, KAÇIRMAYIN DERİM.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sema'dan SEMAya DER Kİ: "Lütfen yorum yazmaya üşenmeyin; hepimizin moral ve motivasyona ihtiyacı var :) Ama paylaşımı hiç beğenmediyseniz, üşenmenizi anlayışla karşılayabilirim... Şaka şaka, her yoruma açığım; siz yeter ki yazın..." 😊 💖💖💖