HOŞGELDİM


"HOŞ GELDİNİZ" ve umarım "HOŞ BULARAK" AYRILIRSINIZ... 😊

BU BLOGDAKİ HER ŞEY, KENDİMİZİ "BİRAZ DAHA İYİ HİSSETMEK" AMACIYLA PAYLAŞILIYOR...

KUR'AN'DAN, RUHUMUZA HUZUR VEREN AYETLER; UMUT VE YAŞAMA SEVİNCİ AŞILAYAN ŞİİRLER VE ŞARKILAR; ÖZENLE SEÇİLMİŞ FAYDALI ÖZLÜ SÖZLER VE ALINTILAR; İÇİMİZİ AÇAN HARİKA FOTOĞRAFLAR VE TABLOLAR; YOL GÖSTERİCİ HİKAYE VE MASALLAR; HUZUR VEREN SÖZSÜZ MÜZİKLER (DALGA, MARTI, YAĞMUR, KUŞ, DERE SES KAYITLARI VEYA MOTİVASYON MÜZİKLERİ); ŞİFA VEREN MÜZİKLER vs. vs.

MUTLAKA İÇLERİNDEN BİRİ VEYA BİRKAÇI SİZE DE HİTAP EDECEKTİR; ONLARI KENDİ İYİLİĞİNİZ İÇİN KULLANIN!

HUZURLU OLMAK İÇİN "KİŞİSEL ÇABA ve İSTEK" GEREKTİĞİNİ HEP HATIRLAYALIM ve KENDİ HUZURUMUZU İNŞA ETMEK İÇİN BİR AN EVVEL HAREKETE GEÇELİM İNŞALLAH...

HUZUR BULANLARDAN VE ŞÜKREDENLERDEN OLABİLMEMİZ ÜMİT VE DUASIYLA... 💖

"Huzuru ifade eden şiirlerden mısralar ya da kutsal metinlerden cümleler okumak, zihin yapınıza İYİLEŞTİRİCİ MERHEM etkisi yapar." Norman Vincent Peale


1 Ocak 2017 Pazar

MORAL VE ENERJİ VEREN İNSAN OLMAK - HARİKA ÖĞRETMENLERDEN - FUNDA TEYZE'DEN - DİNİ KİŞİSEL GELİŞİM

CANA CAN KATMAK, BAŞA TAÇ GEÇİRMEK

Sema'dan SEMAya Not: Yazının ilk birkaç cümlesini sıkılmadan okuyabilirseniz, devamında sizi, MORAL VE MOTİVASYONUNUZU artıracak harika bir  mücevher bekliyor olacak 😊  İyi okumalar...


Manevi âlemde ruhlarımızın nefes alıp vermesi ve hayatta kalması; niyet, düşünce, bilmek gibi temel canlılık hareketlerini içerir. ............
Manevi âlemde, pek bilinmeyen ama çok önemli olan birkaç canlılık ve hayatta kalma fonksiyonları, işlevleri var ki, bunlar şunlar:
·         İletişim
·         Kontrol
·         ve de can katmak

Bir insanın maneviyatı, diğer insanların ve varlıkların maneviyatları ile iletişim kurabildiği sürece güçlü ve sağlıklı olur.
Bir insanın maneviyatı, kontrol etmeyi ve kontrol edilmeyi rahatlıkla yapabildiği ve kabul edebildiği sürece hayat doludur, sevgi doludur.

Tabii ki kontrolün iyisi de kötüsü de vardır, isteneni ve istenmeyeni vardır. Fakat kontrolü tamamen reddettiğimiz zaman, hayatı reddetmiş gibi, hayattan kaçmış gibi oluyoruz.
Bir diğer önemli manevi aktivite de, can katmak.

Bu herkesin yaptığı veya yapmayı reddettiği ama adı konulmamış özel bir yetenek.
Özellikle başarılı insanlarda çok gördüğümüz bir şey.

Onlar, etraflarındaki kimselere ‘Sen ne kadar iyisin.’ ‘Sen ne kadar çalışkansın.’ ‘Sen ne kadar özelsin.’ ‘Sen ne kadar yeteneklisin.’ gibi sözlü veya sözsüz manevi dalgalar gönderirler.
Bu, çevresindeki insanların, kişiliklerine iyi yönde şekil vermek, yoğurmaktır; onları iyi yönde kontrol etmek, onların kişiliğini kontrol etmek derecesinde ileri bir yakınlık seviyesidir. Onlara yaşama enerjisi vermek seviyesinde, büyük bir yardım çabasıdır.

Elbette bunun da tersi bol bol görünüyor hayatta.
Kimi insan, dalga dalga, ‘Sen beni sevmiyorsun.’ ‘Sen kötüsün.’ ‘Sen işe yaramazsın.’ gibi manevi dalgalar yayarak etrafındaki insanları yoğurmak derecesinde olumsuz şekillendirebilir. Bu istenmeyen bir şey ve aslında başkalarına zarar vermek.

Maddi hayatta bunun karşılığı SÖZLE hakaret etmek diye de düşünülebilir.
Tekrar edeyİm, başkaları hakkında İyİ şeyler düşünüp-hİssedİp, bunları onlara da hİssettİrİyorsak, buna CAN KATMAK dİyoruz.

Böyle BİR durumda etkİlenen kİşİ, kendİnİ temİz, değerlİ, çalışkan ve ÖZÜNE YAKIN, KENDİ GERÇEĞİNE YAKIN hİssedecektİr. Çünkü her İnsanın özü güzeldİr.
Güzellikler, temizlikler, can katışlar insanı ASIL kimliğine geri döndürür, yaklaştırır.
Allah’ın yarattığı o ilk ve temiz hale yakınlaşmaktır.

Bu tür OLUMLU can katışlar, kİşİnİn daha çok çalışmasına, daha canla başla çalışmasına, daha çok üretmesİne, üstüne başına, etrafına daha hoş dİkkat etmesİne, gülümsemesİne, KENDİSİNİ sağlıklı ve İyİ hİssetmesİne, hatta sağlıklı ve İYİ olmasına sebep olur.
Burada, bİr manevİ varlık, dİğer manevİ varlığa, can ve hayat katmaktadır.

Neredeyse bir annenin çocuğunu emzirmesi gibi, ona sahip olduğu en değerli şeyden bir pay vermektedir, ona yardım etmektedir.
Bunun olumsuz kullanımında ise, en uç noktada, o kişi hakkında kötü şeyler düşünmek-hissetmek, buna yürekten inanmak, bu kötü kimlik geçirmenin tadını çıkarmak vardır.
Tabii bir de orta dereceler var, hepimizin ister istemez yaptığı, muğlâk kişilik yoğurmaları, kılıf geçirmeler var. ....................................................

Çocuğun odasını topladığı bir günde, ‘Sen ne kadar toplu bir çocuksun, ne güzel dilemiş Allah’ diye can katan bir anne-babanın çocuğu da, aynı güzelliği devam ettirip, hem kendisine hem odasına hem de her yaşadığı çevreye can katacak, ‘bunu çok seviyorum.’ ‘her şey ne kadar güzel’ şeklinde can kata kata, hayat kata kata, her taraf maneviyatın en temizi ile dolacak ve başarı ve mutluluk, maneviyatla elde edilmiş olacaktır.

Zaten çekİm yasası da bu değİl mİ?
Olumlu olmak ve güzel şeylerİ kendİmİze çekmeK

Hem kendİmİze hem etrafımıza olumlu düşünceler yayarak hayatta İYİLİKLERE GÜZELLİKLERE ulaşmak.
.......................................
Bize saygı, sevgi verildiğinde, can katıldığında ‘Sen kadar yeteneklisin.’ ‘Sen bu konuda ne kadar iyisin’ şeklinde bize can katıldığında bunu HEMEN kabul ederiz, çünkü özümüze, aslımıza uygun buluruz.

Çünkü HEPİMİZİN ortak ve temel noktası, iyilik, güzellik, hayır, mutluluk.
Can katmanın zıttına, kişiyi SÖNDÜRMEK de diyebiliriz.

Can katmak – Söndürmek konusunda bir kaç örnek vererek sizin de bu konuda bilgilenmenizi, bilinçlenmenizi isterim.
CAN KATMAK – 1
BİR İNSANA gülümseyerek, ona selam vermek veya HERHANGİ güzel BİR şeyler söylemek, havadan sudan konuşmak da DAHİL...
Burada o kİşİye, "sen bakılası, sevİlesİ, gülümsenesİ, konuşulası BİR varlıksın; ne de hoşsun sen." demİş oluyoruz.

Bu çocuk olsun, genç olsun, yaşlı olsun, HERHANGİ BİR İNSANIN HAYATINI DEĞİŞTİREBİLİR.

Bu HERHANGİ BİR kİşİye can katmanın en temel, en kolay ve en ÖNEMLİ BİR uygulanışı.

BİR gülümseme İle, BİR selamla, ve bununla beraber kİşİye gönderdİğİmİz dalgalarla, kİşİye gerçekten BİR CANSUYU VERMİŞ oluyoruz.
SÖNDÜRMEK – 1
Bir insana bakmamak, konuşmamak, selam vermemek, surat asmak ve bunda ısrar ederek, mesajımızın iyice yerine oturmasını sağlamak.
Buna yolumuzu değiştirmek, onu görmemezliğe gelmek vs gibi açılımlar da dahil olabilir.
Elbette hepimizin keyifsiz günleri, dertli günleri var, her gün herkese gülümsemek, konuşmak, selam vermek ve onlara hayat katmak zorunda değiliz. İçimizden de gelmeyebilir.
Ama insanlara ısrarla, tekrar tekrar, olumsuz dalgalar gönderdiğimizde, onları yok saydığımızda selam vermediğimizde, yanlarına gitmediğimizde, onlara ‘sen değersizsin’ ‘sende bir şeyler yanlış’ ‘herkesin seni sevmesini bekleme’ türünden, o kişinin, sevilmeyesi, değer verilmeyesi bir insan olduğuna dair bir çuval geçirdiğimizi bilelim.
Ve bunu yapmayalım.
Sürekli gülümsemek değil ama ısrarla olumsuz dalgalar göndermeyi bırakalım.

İnsanlar arada sırada asık suratı gayet hoş karşılayabilirler, ama ısrarla yapıldığında bu, karşıdaki kişiye olumsuz mesaj vermek, can katmanın zıttını yapmak, onu manevi olarak söndürmek oluyor.
Tabii ki bir insan bize zarar veriyorsa ondan kendimizi korumak, hatta uzaklaşmak hakkımız.

Bize kötülük yapan insanlara cansuyu vermek, onların hayatına mutluluklar katmak durumunda değiliz. Bu durumda, uzaklaşmak en güzeli.  Ama yakın olmak durumundaysak da belli bir medeniyet çerçevesinde,  zarar vermeden, incitmeden, belli bir güleryüz seviyesinde ilişkiyi devam ettirebilmek şart tabii ki bir içtenlik seviyesi tutturarak, ne karşıdakini ne kendimizi ezmeden.
CAN KATMAK – 2

BİR İNSANIN YETENEKLİ olduğu konuya, veya ÜZERİNDE çalıştığı konuya İLGİ göstermek, onun o YETENEĞİNE İNANMAK, GÜVENMEK ve bu ŞEKİLDE onun YETENEĞİNE güç katmak, yeşertmek, büyütmek, arttırmak.
Bu genç BİR İNSANA BİR defa yapılsa, onu, ömür boyunca MESLEĞİNDE başarılı, MESLEĞİNE âşık BİR hale getİrebİlİr. O kadar DEĞERLİ BİR CAN KATIŞ!
SÖNDÜRMEK – 2
Kişinin çalıştığı, ürettiği konuda, hata arayan, eleştiren, dikkatli bir bakışla bakmak ve sürekli hata bulmak, hata bulamazsa bile bir şeyleri hata diye uydurmak. O olmadı yeteneğini küçümsemek, o da olmadı, o kişinin o hizmetini almayı, kullanmayı reddetmek, istememek.
Bu hafif hafif başladığında kişi,  söndürmenin farkına varmayabilir ve kendini sürekli ispat etmeye çalışarak, olumsuz duygularla dolu bir dönem yaşayabilir. Fakat söndürmek isteyen eninde sonunda dozu arttıracak ve mümkün oldukça manevi zarar vermeye çalışacaktır.
Bu olumsuz dalgalar o kadar açıkça da yapılabilir ki, kişi kendisini savunmaya alabilir ve kendini bu dalgalardan korumaya çalışabilir, ama yine de artık yeteneklerinden kuşkulu olacaktır, kendisinden, çalışmasından, ürettiklerinden hep şüpheye düşecektir.
Ve en önemlisi de o konudan soğuyacaktır, gelecekte o konuda üretmesi duracak veya zorlaşacaktır, EĞER Allah’ın bir lütfu ile kendisine CANSUYU katacak fırsatlar, temizlikler, dostlar, arkadaşlar, öğretmenler olmazsa.
CAN KATMAK – 3
BİR İşİ İLK KEZ yapana gösterİlen SEVGİ ve SAYGI. Onun o İşİ yapabİleceğİne olan İNANÇ.
BİR İNSANA, BİR İş, bİr sanat, bİr meslek, yenİ bİr konu öğretİlİrken, o kİşİye o İşİ YAPABİLECEĞİ şeklİnde BİR can katılması gerekİr.
Aksİ takdİrde kİşİ, başlangıçta göstereceğİ başarısızlıklar, çekİngenlİkler, bİlgİsİzlİkler sebebİ İle çok çabuk soğuyabİlİr ve vazgeçebİlİr.
Mesela bir çocuğa yüzme öğretirken, uçurtma uçurmak öğretirken, öğrencilere yeni bir konu öğretirken, bir insana dini bir kavram öğretirken, ona bu şekilde CAN katmamız, neredeyse onu manevi olarak kucağımızda taşımamız gerekir.
Bu dışarıdan bakıldığında, bir güven, bir sevgi, bir huşu, bir saygı, bir sessizlik, bir sevgi yoğunluğu olarak kendini gösterir.
Bu hepimizin içgüdüsel olarak bildiği bir şey ancak, bol bol kullanmak da gerek.
Mesela bir dede, torununa çivi çakmayı öğretirken, çocuğa çiviyi de çekici de tutturur, AMA kendi de tutar, bir iki yalandan vurdurur, sonra hızlıca kendi vurup, sanki TORUN YAPMIŞCASINA, ‘aferin, ne güzel yaptın’ vs vs deyip ona can katar.
Böyle öğretilmiş bir çocuk da tamir yapmayı, ya da ne öğretilmişse onu yapmayı çok sever hem de ömür boyunca.
SÖNDÜRMEK – 3
Bir işe, bir konuya yeni başlamış bir insanı, eleştirilerle, alaylarla, zorluklarla yıldırmak, soğutmak ve ona büyük bir zevkle olumsuz ‘sen beceriksizsin’ ‘sen yapamazsın’ ‘seni uyduruk yaratık’ dalgaları göndermek ve bir de bundan zevk almak, gülmek, eğlenmek.
Bu da hepimizin başına gelmiş olabilir, yüzme öğrenirken, resim yaparken, bir işe ilk girdiğimizde, vs vs.
Gerçi bu satırları okuyanlar arasında, bunu yapmış olanlar olduğunu pek sanmıyorum, ama varsa da Allah hepimizin günahlarını affetsin, çünkü en azından biz kendimizi geliştirmek ve iyileştirmek için uğraşan didinen insanlarız.
Allah bu emek ve çabalarımızı görüyor, ve Allah çok affedici.
Çok şükür.
Çok şükür.
Çok şükür.


Hani aynaya bakıp, saçımızı tararken, belli bir huşuya girip, kendimize bir o taraftan bir bu açıdan bakıp, belli bir açı bulup, ‘Hah böyle iyi oldu.’ deriz ve sonra da sanki üzerine sprey sıkar gibi, bir niyet ve huşu göndeririz, ‘düzgün kal, düzgün kal, güzel kal, öyle kal, güzel oldu, güzel oldu, kusurlar görünmesin, kusurlar görünmesin’ türünden. 
İşte bu gücümüzü ve niyetimizi, hem kendi üzerimizde HER KONUDA, hem de etrafımızdaki canlı cansız her şeye ve herkese BOL BOL kullanalım.
Bol bol can katalım.
Çünkü bu, ruhumuzun ve herkesin ve her şeyin HAYAT BULMASI, NEFES ALMASI, CANLANMASI...

Buna, başa taç geçİrmek de dİyebİlİrİz. 
Karşımızdakİnİ onurlandırmak, ona değer vermek, onu İNSAN YERİNE koymak, ona saygı göstermek, onu var görmek, onu DEĞERLİ görmek de dİyebİlİrİz.

Ama unutmayalım, aslında ona CAN KATMAKTAYIZ!
YAZAN: FUNDA TEYZE


FUNDA TEYZE'DEN HUZUR VEREN RESİMLİ SÖZLER İÇİN TIKLAYINIZ

FUNDA TEYZE'DEN BAŞKA BİR MAKALE - DOĞRU ŞÜKÜR NASIL OLMALI? KALPTE SEVİNÇ - TIKLAYINIZ

CANA CAN KATMAK BAŞA TAÇ GEÇİRMEK - FUNDA TEYZENİN KENDİ SAYFASI İÇİN TIKLAYIN (BU ADRESDEN, YAZININ HİÇ KESİNTİSİZ ŞEKİLDE TAMAMINI VE BUNUN GİBİ HARİKA PEKÇOK MAKALEYİ KEYİFLE OKUYABİLİRSİNİZ.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sema'dan SEMAya DER Kİ: "Lütfen yorum yazmaya üşenmeyin; hepimizin moral ve motivasyona ihtiyacı var :) Ama paylaşımı hiç beğenmediyseniz, üşenmenizi anlayışla karşılayabilirim... Şaka şaka, her yoruma açığım; siz yeter ki yazın..." 😊 💖💖💖