DEPRESYONDAN KURTULMAK İÇİN - ÇÖPE ATILAN DÜŞÜNCE KAĞITLARI

 

Olumsuz düşüncelerinizden kurtulmak için onları bir kağıda yazın ve çöpe atın!

Olumlu düşüncelerinizi ise kağıda yazıp çantanızda ya da cüzdanınızda taşıyın:

 

 

 

Amerikalı bilim insanlarının İspanyol meslektaşlarıyla birlikte yaptığı araştırma, olumsuz ve istenmeyen düşünceleri yazıp çöpe atanların, ruhsal olarak rahatladığını gösterdi.

Araştırmayı yapanlardan Richard Petty, bu yaklaşımın “aptalca” gelebileceğini ancak fiziksel olarak düşünceleri “atmanın” işe yaradığını gördüklerini belirtti.

...

Depresyonda mısınız?

Ohio Devlet Üniversitesi'nden Petty, kişilerin düşüncelerini somut nesneler olarak değerlendirebileceğini belirterek, “Düşüncelerimizden, onları görür gibi bahsediyoruz. Düşüncelerimize tutunuyoruz. Onlara dayanıyoruz. Tüm bunlar düşüncelerimizi bizim için daha gerçek hale getiriyor” ifadesini kullandı. Bilim insanları konuyu araştırmak üzere 3 deney yaptı.
Bilgisayar ortamında yapılan 3. deneyde, 78 İspanyol lise öğrencisinden düşüncelerini yazmaları istendi. Öğrencilerin yarısından yazdıklarını çöp kutusuna göndermeleri, diğer yarısından bunları kaydetmelerini isteyen bilim insanları, “düşüncelerini çöp kutusuna gönderenlerin düşüncelerinden kurtulduğunu” gördü.
Araştırmacılar ayrıca, olumlu düşüncelerini kağıda yazıp çantasında ya da cüzdanında taşıyanların da bundan olumlu yönde etkilendiğini belirtti.
Düşüncelerin çöpe gönderildiğini hayal etmenin ise etkili olmadığı belirlendi. Araştırma, “Psychological Science” dergisinde yayımlandı.


YUKARIDA KISACA ÖZETLENMİŞ OLAN YAZININ ORJİNALİ ŞÖYLE:

OLUMSUZ DÜŞÜNCELERİ ÇÖPE ATIN

Negatif, istenmeyen, olumsuz düşüncelerden kurtulmak için onları sadece bir kağıt parçasına yazın ve çöp kutusuna atın. Bu yılın başlarında yapılan bir araştırmada, insanların beyinlerinden duygusal anılarını silebildikleri bulundu.
İnsanların negatif düşüncelerini çöpe atmalarının, onların zihinlerini bu düşüncelerden özgürleştirdiğini gösteren çalışmadan elde edilen bulgular Psychological Science dergisinde yayınlandı. Bununla birlikte, insanlar, şayet bir parça kağıt bulundururlarsa ceplerinde, düşüncelerini muhakeme edebilmek için daha yüksek şansa sahip olurlar.
Ohio State Üniversitesi Psikoloji Profesörü ve çalışma yazarı Richard Petty diyor ki; “Ancak düşüncelerinizi çöp veya saklamaya layık olarak sınıflandırırsanız bu düşünceleri nasıl kullanacağınıza dair bir fark yaratılır gibi görünüyor.”
Sonuçlar gösteriyor ki; bu düşünceleri katı nesneler gibi ele alınabilir. “Eğer düşüncelerimizi göz önüne getirirsek onlar hakkında konuşabiliriz. Düşüncelerimizi kabul ederiz. Meseleler üzerine tavırlar takınmaya eğilimliyiz. Bu düşüncelerimizi bizim için daha hakiki kılar,” diye ekliyor Petty.
Üç deney Petty ve Madrid Autónoma Üniversitesi’nden meslektaşları, Pablo Briñol, Margarita Gascó ve Javier Horcajo tarafından yürütüldü.
Birinci deneye İspanya’dan fiziksel görünümleriyle ilgili inançları olan 83 lise öğrencisi katıldı.
Öğrencilere vücutlarıyla ilgili pozitif ve negatif düşüncelerini yazmaları için 3 dakika verildi. Hemen ardından yazdıklarına göz atabileceklerdi.
Katılımcıların yarısı yazdıklarına göz atıp ardından çöpe attılar, çünkü düşüncelerini sürdürmeleri gerekmiyordu. Diğer grup ise şayet yazım yanlışları ve dilbilgisi hataları varsa diye yazdıklarını incelediler.
Ardından öğrencilere vücutlarıyla ilgili fikirlerini beğeniyorum-beğenmiyorum, iyi-kötü, çekici- çekici değil gibi puanlayarak değerlendirmeleri istendi. Araştırmacılar, hatalarına bakmak için yazdıklarını inceleyen katılımcıların pozitif veya negatif düşüncelerinde bir farklılık olup olmadığını ortaya çıkardılar; vücutlarıyla ilgili pozitif yorumlar yazan katılımcılar, negatif yorumlar yazanlara göre daha olumlu fikirler belirttiler. Yazdıkları yorumları direkt çöp kutusuna atan öğrenciler ise değerlendirmelerini yaparken yazdıkları yorumların etkisinde olmadıklarını, yaptıkları pozitif veya negatif yorumların hiçbir önemi olmadığını gösterdiler.
“düşüncelerini çöpe attıklarında, pozitif ya da negatif olsun, onları bir daha dikkate almadılar,” diyor Petty.
İkinci deney Akdeniz diyetiyle ilgili pozitif ve negatif düşünceleri yazmaları istenen 284 öğrenciyi kapsamaktadır. Pek çok insan bu diyetin sağlığa yararlı olduğu görüşündedir. Bu diyet büyük ölçüde sebze, meyve, baklagil ve rafine olmamış tahılların, zeytinyağı ilavesiyle tüketimini vurgular.
Katılımcılar yazdıkları yorumları ya sıranın üzerinde bırakacak ya çöpe atacak ya da kağıdı ceplerine veya cüzdanlarına koyarak onları saklayacaklar.
Diyete dair tüm konularda fikirleri değerlendirildi, ayrıca diyeti yapmalarının muhtemel olup olmadığı soruldu.
Sonuçlar ilk çalışmaya benzerdi. Kağıtlarını sırada bırakan insanların, kağıtlarını çöpe atan insanlara kıyasla, diyet hakkında ki değerlendirmelerinden daha fazla etkilendikleri görüldü.
Diğer taraftan yazdıkları kağıtları ceplerinde ya da cüzdanlarında taşıyanlar ise kağıtlarını sıra üstlerinde bırakanlara göre daha fazla etkilendiği ortaya çıktı.
Katılımcılardan diyet hakkındaki pozitif düşüncelerini ceplerine koyanların sıranın üzerinde bırakanlara göre diyet hakkında daha olumlu değerlendirme yaptı. Negatif düşüncelerini yazdıkları kağıdı saklayanların ise daha negatif değerlendirmeler yaptıkları görüldü.
Düşünceleri fiziksel eylem olarak kağıda yazıp çöpe atmak gerçekten önemli mi ?
Üçüncü deneyde ise soruların cevaplanması bilgisayar kullanılarak gerçekleştirilmiştir. 78 öğrenci cevaplarını bilgisayarda word belgesine kaydetti. Öğrencilerin yarısı dosyayı geri dönüşüm kutusuna gönderdi diğer yarısı ise dosyayı diske kaydetti.
Sonuçlar araştırma ekibinin tam olarak beklediği gibiydi. Negatif düşüncelerini geri dönüşüm kutusuna gönderenler, diske kaydedenlere göre bu fikirleri daha az kullanıyordu.
Öğrencilerden farklı olarak negatif düşüncelerini bilgisayardaki çöpe atmaları ya da diske kaydetmelerini zihinlerinde canlandırmaları istendi. Daha sonra bunun onların fikirleri üzerinde etkisi olmadığı görüldü.
“Kişiyi ikna eden şu ki gerçekten bu düşünceler gidiyor. sadece onları attığınızı canlandırmak işe yarar gözükmüyor,” diyor Petty.
Elbette bu fikirleri çöpe atmak ya da bilgisayarda geri dönüşüm kutusuna göndermekle bu fikirler gerçekten gitmiyor, onları tekrar üretebilirsiniz. Fakat bu fikirlerin temsil ettiği şeyler gitmekte ve onlar hakkında düşünmemenin daha kolay olduğunu gösteriyor.
Ekip, bu yöntemin aşk gibi bir konuda, tekrarlayan negatif düşüncelerle boğuşan insanlara yardım etmekte kullanılabilir olup olmadığını belirlemek için daha fazla araştırma yapmayı planlıyor.
“Bu düşüncelerden kurtulmak çoğunlukla zordur. Biz bu düşüncelerin tekrar geri gelmesini, en azından uzun bir zaman dilimi için, engelleyecek bir yol bulmak istiyoruz.” diye ekliyor Petty.

Yazının orjinalini DR. ENDER VARDAR'ın Face sayfasında bulmuştum, işte yazının adresi:
MAKALENİN UZUN VE ORJİNAL HALİ İÇİN TIKLAYIN