HUZUR VEREN YAZILAR - KARANLIKLARDAN AYDINLIĞA ÇIKMAK - HARİKA ÖĞRETMENLERDEN - FUNDA TEYZE'DEN

“Kendine acıma hissi, insanoğlunun en büyük düşmanıdır.” Hazrat Inayat Khan (Hazret İnayet Han)

ÇAMURDA DEBELENMEYİ BIRAKMAK

Bazen insan kendini bırakıveriyor.

Kendini her türlü halsizliğe, yorgunluğa, enerjisizliğe, ağlamaya, sızlanmaya bırakıp, hatta yataktan kalkmaya direnmeye kadar bile gidebiliyor iş.

Battaniyenin, örtünün altına saklanıp, öylece kalakalmak istemek.

Hatta kimsenin bizi görmediğini, göremeyeceğini düşünerek, kendimizi o azıcık bir huzur bulur gibi hissettiğimiz o karanlıklara bırakmak.

Hiç kalkmak istememek.

Ama unutmayalım ki, kimsenin bizi görmediğini göremeyeceğini sandığımız o anlarda bile Allah bizi görüyor, durumumuzu biliyor çok şükür.

Sevgili arkadaşlarım,

Eğer içimizden bunu yapmak geliyorsa, bir kere, iki kere, 3 kere, 5 kere, tamam yapalım.

Hatta dilerim ki, sizin için de o battaniyenin altında, Allah’a sığınmak ve dua etmek, ağlamaktan daha çok baskın çıkar.

Hepimizin bu karanlık anları olabilir.

Benim bu karanlık anlarımda, Allah’a çok şükür çocukken öğrendiğim, Fatiha, İhlas, Kevser sureleri bir de 20 yıl önceki bir karanlık anımda ezberlemeye karar verdiğim Ayetel Kürsi, yani Bakara suresi 255. ayeti ve Enbiya suresi 87. ayeti ağlamalarımdan daha çok odaklandığım şeylerdi. (Unutmadan; Ayetel kürsi, "kürsü ayeti" demek. Bakara, "inek"; Enbiya da "peygamberlerin hayat hikayeleri" demek. Fatiha, "açan, özetleyen"; İhlas, "samimiyet"; Kevser de, "kevser havuzu, yoğun güzellik ve iyilik")

Ve hiç şüphem yok, eğer ben burada ve şimdi mutlulukla bu yazılarımı yazabiliyorsam ve o karanlık anlarıma gülümseyerek bakabiliyorsam bu, o ayetler sayesinde Allah’a sığınmam, Allah’a sımsıkı tutunmam sayesinde gerçekleşti.

Şükürler olsun.

Ama eğer bu karanlık ağlamalarla dolu anlar, belli bir miktarı geçmişse bu durum, artık bu karanlık anlarda DEBELENDİĞİMİZİN ve yukarı çıkmak için  karar ve niyetimizin OLMADIĞININ göstergesi oluyor.

Bu arada, bu konularla alakalı olarak kalbime huzur veren ve çok sevdiğim, Kuran’daki şu ayetleri;

·         Türkçe anlayarak okumamızı sağladığı için Sayın Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’e minnet ve teşekkürlerimle,

·         ve ondan da önce, örtüsüne büründüğünü Kuran’dan öğrendiğimiz, ama kalkıp Allah’ın mesajını bize cesaretle ulaştıran, çok çok sevgili ve çok çok değerli, saygıdeğer Muhammed peygamberimize olan minnet ve teşekkürlerimle,

·         ve bizi var eden, tüm hatalarımızı, yanlışlarımızı tekrar tekrar affeden ve yol gösteren Allah’a sığınarak,

sizlere de hatırlatmak isterim:

  Müzzemmil suresi (Müzzemmil: Örtüsüne bürünen, köşesine çekilen)
1.      Ey örtüsüne bürünen!
2.      Geceleyin kalk! Kısa bir süre hariç,
3.      Gecenin yarısını ayakta ol yahut bundan biraz eksilt!
4.      Yahut buna biraz ekle! Ve Kur’an’ı ağır ağır, düşüne düşüne oku!
5.      Doğrusu, biz senin üzerine ağır bir söz bırakacağız.
6.      Şu bir gerçek ki, yeni bir oluşa koyulmak üzere geceleyin kalkan, yer tutma bakımından daha güçlü, söz bakımından daha etkilidir.
7.      Kuşkusuz, gündüz boyu senin için uzun bir dolaşma/yoğun bir uğraş vardır.
8.      Rabbinin adını an ve tüm benliğinle O’na yönel! ........................

Müddessir suresi (Müddessir: Örtüsüne bürünen, saklanan)

1.      Ey örtüsüne bürünen!
2.      Kalk da uyar!
3.      Rabbinin yüceliğini duyur.

4.      Temizle giysini.
5.      Uzaklaştır kendinden pisliği.

Sevgili arkadaşlarım,

Peygamberimizin de bir zaman, örtüsüne bürünüp, köşesine çekilmek istemiş olduğunu ve Allah’ın onu da tüm sıkıntılarından tertemiz temizlediğini görmek, sizin de içinizin benim gibi sımsıcak, yumuşacık olmasını sağlamıyor mu?

Bu yaşadıklarımızın, bu çaresizliklerin de bir çözümü olduğunu, tüm bunların sadece kendimize özgü olmadığını, bizim de insan olduğumuzu görüp, bize çıkış yolunu gösterenlere minnet ve teşekkürle kalkıp, iş yapmak, üretmek, Allah’ın yüceliğini ailemize, arkadaşlarımıza duyurma isteği uyandırmıyor mu içinizde?

Sizde de Kuran’daki bu yol gösterişleri, ihtiyaç sahiplerine, ailenize, arkadaşlarınıza duyurmak, bu güzellikleri bize nasip eden Allah’a, bize ulaştıran peygamberimize, büyükanne ve büyükbabalarımıza, anneanne ve dedelerimize, babalarımıza annelerimize, teyze, hala, dayı amca, her kimse hayatımızda bize iyiyi, güzeli, doğruyu gösterenlere, Yaşar Nuri profesörümüze, Yaşar Nuri gibi bir bilginin yetişmesine sebep olanlara ve Atatürk’e, sevgi saygı, teşekkürlerimizi iletmek ve bu güzellikleri herkese yaymak isteği uyandırmıyor mu?

VE örtüsüne, battaniyesine bürünen arkadaşlarıma bir özel not:

Sevgili arkadaşım,

Allah seni seviyor. Yardım etmek istiyor.

Sen de kalk ve kurtar kendini, karanlıklardan da debelendiğin çamurdan da.

Allah’a sığın ve temizle giysini; temizle aklını ve kalbini.

Sonra da yardım et; duyur çevrene, arkadaşlarına, tanıdıklarına, tanımadıklarına.

Yardım et onlara.

Ama EN ÖNCE, neyse derdin, önce SEN Allah’ın yardımını kabul et.

Ve sonra da, sen de o derdi yaşayanlara, yaşayacaklara Allah’ın yardımını duyur, temizlenmelerine yardım et, yol göster. 

Ben sana güveniyorum ve bunu yapabileceğine yürekten inanıyorum.

Çok çok sevgiler.

FUNDA TEYZE

Bu güzel makalenin sadece bir kısmını yukarıda aktardım. Yazının tamamını şu adresten okuyabilirsiniz: FUNDA TEYZE - MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ

 “Sizi bir mikroptan hızlı, çok daha hızlı bir şekilde öldürecek şey, kederli bir ruhtur.” Zygmunt Bauman

“Kişinin kendisini yenmesi, içine sızmaya çalışan en küçük bir olumsuzluk ifadesine bile geçit vermemek; içindeki her bir alçalmaya veya hüzün kırıntısına, ne kadar önemsiz olursa olsun engel olmak demektir.” Stefano E. D'Anna

“Olumlu insanların da olumsuz düşünceleri var, aynı sizin gibi. Fakat onlar, bu düşüncelerin büyümesine ve kendilerini yıkmasına izin vermiyorlar.” Eren Ener

“Moraliniz bozuk olduğunda, kendinizi daha iyi hissetmek ve düşüncelerinizi değiştirmek için çaba sarf etmediğiniz taktirde, verdiğiniz mesaj: "Bana kendimi kötü hissetmem için daha fazla sıkıntı ver. Sıkıntıları bana getir!" olur.” Rhonda Byrne

"Önemli olan yere düşüp düşmemeniz değil; düştüğünüzde, hangi hızla yerden kalktığınızdır." Vince Lombardi

 “Acı çekmediğinde, acı çekmediğinin farkında ol! Bu uygulama, birçok seviyede yararlıdır. Bir seviyede mutluluğu arttırır. Acı çektiğimizde kendimize şöyle deriz: “Bu acıdan kurtulduğumda çok mutlu olacağım.” Ama acımız geçtiğinde, acıdan özgürleşmenin hazzını yaşamayı unuturuz. Bu uygulama, hayatımızda stresin olmadığı anların farkında olarak özgürlüğün tadını çıkarmamıza, dolayısıyla kendimizi daha mutlu hissetmemize yardımcı olur.” Chade-Meng Tan

“Kendi huzurunuzu, ancak kendiniz yaratabilirsiniz.” Dale Carnegie

"Herkes kendi mutluluğunun demircisidir." Alman Atasözü

“Hiç kimse sizi takdir etmiyorsa, siz kendinizi takdir edin. Kimse size iltifat etmiyorsa, siz kendinize iltifat edin. Size cesaret vermek kimsenin işi değil, sizin işiniz. Cesaret yalnızca kendi varlığınızın derinliklerinden gelebilir.” Joel Osteen

“Tanıdığın en olumlu insan kendin ol!” Robin Sharma

“Gri gökler sadece, geçmekte olan bulutlardır.” Duke Ellington

“Elimizdeki nimetleri sayalım. Ufak tefek gayretlerle ortadan kaldırılabilecek sıkıntıları değil.” Dale Carnegie

“Mutlu olmak, insan olma sorumluluğu taşıyan herkesin bir sorumluluğudur.” Ahmet İnam

“Kafanızdaki tüm olumsuz düşüncelere sert bir sesle ‘defol’ deyin. Zihninizin tek yöneticisi sizsiniz ve kendi iyiliğiniz için çalışın.” Louise L. Hay