HOŞGELDİM


"HOŞ GELDİNİZ" ve umarım "HOŞ BULARAK" AYRILIRSINIZ... 😊

BU BLOGDAKİ HER ŞEY, KENDİMİZİ "BİRAZ DAHA İYİ HİSSETMEK" AMACIYLA PAYLAŞILIYOR...

KUR'AN'DAN, RUHUMUZA HUZUR VEREN AYETLER; UMUT VE YAŞAMA SEVİNCİ AŞILAYAN ŞİİRLER VE ŞARKILAR; ÖZENLE SEÇİLMİŞ FAYDALI ÖZLÜ SÖZLER VE ALINTILAR; İÇİMİZİ AÇAN HARİKA FOTOĞRAFLAR VE TABLOLAR; YOL GÖSTERİCİ HİKAYE VE MASALLAR; HUZUR VEREN SÖZSÜZ MÜZİKLER (DALGA, MARTI, YAĞMUR, KUŞ, DERE SES KAYITLARI VEYA MOTİVASYON MÜZİKLERİ); ŞİFA VEREN MÜZİKLER vs. vs.

MUTLAKA İÇLERİNDEN BİRİ VEYA BİRKAÇI SİZE DE HİTAP EDECEKTİR; ONLARI KENDİ İYİLİĞİNİZ İÇİN KULLANIN!

HUZURLU OLMAK İÇİN "KİŞİSEL ÇABA ve İSTEK" GEREKTİĞİNİ HEP HATIRLAYALIM ve KENDİ HUZURUMUZU İNŞA ETMEK İÇİN BİR AN EVVEL HAREKETE GEÇELİM İNŞALLAH...

HUZUR BULANLARDAN VE ŞÜKREDENLERDEN OLABİLMEMİZ ÜMİT VE DUASIYLA... 💖

"Huzuru ifade eden şiirlerden mısralar ya da kutsal metinlerden cümleler okumak, zihin yapınıza İYİLEŞTİRİCİ MERHEM etkisi yapar." Norman Vincent Peale


30 Aralık 2016 Cuma

EN DEĞERLİ KİŞİSEL GELİŞİM ÖĞRETİSİ - KENDİ DÜŞÜNCELERİNİZİN GÜCÜNÜ BİLİN - RİCHARD CARLSON - UFAK ŞEYLERİ DERT ETMEYİN

HARİKA KİTAPLARDAN HARİKA ALINTILAR...

LÜTFEN DİKKAT! BU DÜŞÜNCE-DUYGU BAĞLANTISINI MUTLAKA ANLAMAYA ÇALIŞMALIYIZ; TEDAVİ NİTELİĞİ VAR, BANA İNANIN...




Richard Carlson - Ufak Şeyleri dert etmeyin - 92. madde

Eğer sadece bir tek zihinsel dinamiğin bilincinde olabilseydiniz, bilmeniz gereken en önemli şey düşüncelerinizle duygularınız arasındaki ilişki olurdu.
Hiç ara vermeden düşündüğünüzü bilmek çok önemlidir. "Zaten bunun farkındayım," diyerek kendinizi kandırmayın! Bir an için solumanızı düşünün. Soluk alıp veriyor olduğunuz, bu satırları okuduğunuz ana kadar aklınızdan bile geçmiyordu. İşin aslı, soluksuz kalmadığınız taktirde, bu işi yapmakta olduğunuzun farkında bile değilsinizdir.
Düşünmek de bunun gibidir. Sürekli düşündüğünüz için bunu yaptığınızı unutmak çok kolaydır ve hiç aklınıza gelmez. Ne var ki, solumanın tersine, düşünmekte olduğunuzu unutmak yaşamınızda mutsuzluk, öfke, iç çatışmalar ve stres gibi önemli sorunlara yol açabilir. Bunun nedeni, düşündüklerinizin size daima bir duygu biçiminde geri dönmesidir; aralarında burun buruna bir ilişki vardır. Önce öfkeli düşünceler üretmeden, birisine kızmayı deneyin! Tamam, şimdi sizi strese sokacak şeyler düşünmeden strese girmeyi deneyin... ya da, üzecek şeyler düşünmeden üzülmeyi, veya, kıskanmayı düşünmeden kıskanmayı deneyin. Yapamazsınız, çünkü mümkün değildir. Bir duyguyu yaşayabilmek için önce o duyguyu yaratacak bir düşünce üretmeniz gerekir. Mutsuzluk kendi kendine doğup var olamaz. Mutsuzluk, yaşamınız üzerindeki olumsuz düşüncelere eşlik eden duygudur. Bu düşünce yokken mutsuzluk, stres, ya da, kıskançlık da var olamaz. Olumsuz duygularınızı barındıran, sizin kendi düşünme tarzınızdan başka bir şey değildir. Bir daha moraliniz bozuk olduğunda, ne düşündüğünüze dikkat edin... Mutlaka olumsuzdur. Yaşamınızın değil, sadece düşünme tarzınızın olumsuz olduğunu kendinize hatırlatın. Bu kadar basit bir bilinçlenme sizi tekrar mutluluğa giden yola oturtabilir. Bunun için biraz alıştırma yapmanız gerekecektir tabii, ama sonunda pikniğe gittiğiniz zaman üstünüze gelen sinekleri savar gibi, olumsuz düşüncelerinizi de savmayı başaracaksınız."


Sema'dan SEMAya Not1: 2004'te San Fransisco Chronicle'ın okuyucuları arasında, hangi kitabın hayatlarını değiştirdiğine dair yaptığı bir ankette, Ufak Şeyleri Dert Etmeyin birinci sırada yer almış. Artık hayatta olmayan yazarın, kitaptaki yumuşak ve pozitif yaklaşımı bu kitabı benim için de çok değerli yapmıştır.
Psikoloji alanında doktora yapmış, stres yönetimi ve mutluluk danışmanı olarak dünyanın en önemli uzmanlarından olan Richard Carlson 100 başlık altında, kendi yaşamından örnekleri de içeren kısa, öz, anlaşılır ve samimi yazılarını bizlerle paylaşıyor.

Sema'dan SEMAya NOT2: Büyük çoğunluğumuz, düşüncelerimizle duygularımız arasındaki bağlantıyı hala bilmediğimiz için, (yani aslında en hayati bilgi olan, "beynimizin nasıl çalıştığı" bilgisi bize öğretilmediği için), tıpkı bu paylaşımda bahsedildiği gibi "Düşüncelerinizi düzeltin, olumlu düşünün" tarzındaki tavsiyeleri, birer "geyik cümlesi" yani "işe yaramaz boş konuşmalar" olarak görüyoruz! Bu yüzden, tüm kişisel gelişim kitaplarında rastladığımız ve aslında "herkesin bildiği basit tavsiyeler" olarak gördüğümüz bu uyarıları hiç mi hiç ciddiye almıyoruz..
"Ne yani çözüm bu kadar basit miymiş; düşünceni düzelt dünyan düzelsin, aman ne kolay!";
"Ne varmış benim düşüncelerimde, ben zaten kötü düşünmüyorum ki!"; 
"Ne yani Polyannacılık mı oynayalım, gerçek neyse onu söylüyoruz!" şeklindeki düşünceler aklımızdan hızla geçiyor ve sırf bu yüzden, bize çok fayda verecek bilgileri, ne yazık ki öylesine okuyup geçiyoruz. Uygulanma sebebini, bize ne yararı olduğunu anlayamadığımız için, çok basit gördüğümüz bu tavsiyelere kulak tıkıyoruz. 

Öğrenmemiz ve herkese öğretmemiz gereken çok önemli bilgi şu ki, beynimiz adeta bir “duygu üretme fabrikası”dır ve her zaman, düşüncelerimize uygunyani düşüncelerimizle tutarlı olan duyguları üretir. Aklımızdan bir düşünce, bir yorum geçirmediğimiz takdirde, beynimiz bir duygu ÜRETEMEZ.

Sorun şu ki gün içinde, -çoğunlukla hiç farkında olmadanaklımızdan sayısız düşünceler geçtiği için, beynimiz her an bu düşüncelere uygun duygular üretir ve biz de TÜM GÜNÜMÜZÜ, İŞTE O DUYGULARLA geçiririz. Tam da bu yüzden, tüm psikologlar ve kişisel gelişimciler, “DÜŞÜNCELERİNİZE DİKKAT EDİN VE OLUMSUZ ŞEYLER DÜŞÜNMEYİN” diyorlar! Çünkü dikkatli davranmazsak, kafamıza olumsuz düşünceler doluşacağını ve beynimizin de, ister istemez bunlarla tutarlı olan korku, kaygı, öfke, sıkıntı, çaresizlik, depresyon gibi olumsuz duygular üreteceğini ve sonuçta mutsuz ve huzursuz bir insan olacağımızı biliyorlar. İŞİN GÜZEL TARAFI ŞU Kİ, onların bildikleri şeyi ARTIK SİZ DE BİLİYORSUNUZ… 

Yani duygularını değiştirebilmek için; GÜN BOYUNCA HİSSETTİĞİN öfkenden, kaygından, korkularından, bıkkınlığından, depresyonundan vs. kurtularak kendini iyi hissedebilmek için söylenen tavsiyelere uymalısın. Senin huzur bulmana hizmet ettiklerini anlayabildiğinde, okuduğun tüm tavsiyelere harfiyen uymak isteyeceksin. 




“DÜŞÜNCELERİNİZİ olumlu ve umutlu olmak üzere EĞİTEBİLİRSİNİZ. Ya da OLUMSUZ KALMALARINA ve SİZİ ÜZMELERİNE İZİN VEREBİLİRSİNİZ. Düşüncelerinizin gücünü bir kez öğrendikten sonra iyi şeyler DÜŞÜNÜP İYİ ŞEYLER HİSSETMEYİ veya KÖTÜ ŞEYLER DÜŞÜNÜP BERBAT HİSSETMEYİ tercih edebilirsiniz. Doğru, BU TAMAMEN SİZE BAĞLI. Araştırmalar olumlu duyguların, özellikle huşu duygusunun normalde sağlığınızı kötü etkileyecek olan enflamasyonu azaltabildiğini göstermiştir. Düşüncelerinizi ve hislerinizi DEĞİŞTİRMEYİ öğrenebilirsiniz. Düşüncelerinizi değiştirmeyi öğrenmenin bir yolu, OLUMSUZ OLDUKLARINDA ONLARI FARK ETMEK ve ONLARA KARŞILIK VERMEKTİR. Olumsuz düşünceleri DÜZELTEBİLİRSENİZ, üzerinizdeki GÜÇLERİNİ YOK EDERSİNİZ. Olumsuz düşünceye MEYDAN OKUMADAN SADECE DÜŞÜNÜRSENİZ, ZİHNİNİZ ONA İNANIR ve BEDENİNİZ TEPKİ VERİR. Aklınıza gelen HER SAÇMA DÜŞÜNCEYE İNANMAMAYI ÖĞRENMEK, GEREKSİZ ACIYI BİTİREN KRİTİK BİR BECERİDİR. Otomatik olumsuz düşünceler(OOD’ler), NEREDEN GELDİKLERİ BELLİ OLMADAN beyninizde otomatik olarak ortaya çıkar. Meydan okunmadan SERBEST BIRAKILDIKLARINDA ısırır, kemirir, işkence ve zihninizi istila ederler. OOD’ler KONTROL EDİLMEDEN BIRAKILDIKLARINDA mutluluğunuzu çalar, kendinizi yaşlı, şişman, depresif ve güçsüz hissetmenize neden olurlar.” Daniel G. Amen


Aslında bu değerli bilgiler, sadece dünyamızı değil ahiretimizi de ilgilendiriyor. Aşağıdaki tabloya bir göz gezdirip üzerinde düşünüp azıcık da araştırırsanız (ilgileniyorsanız, bu konu bu blogda işleniyor) bağlantıyı görebilirsiniz.


AYNI KONUDA BAŞKA BİR YAZI İÇİN TIKLAYINIZ

AYNI KONUDA İKİNCİ YAZI İÇİN TIKLAYINIZ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sema'dan SEMAya DER Kİ: "Lütfen yorum yazmaya üşenmeyin; hepimizin moral ve motivasyona ihtiyacı var :) Ama paylaşımı hiç beğenmediyseniz, üşenmenizi anlayışla karşılayabilirim... Şaka şaka, her yoruma açığım; siz yeter ki yazın..." 😊 💖💖💖