ZİHİN KONTROLÜ, YAŞAM KONTROLÜDÜR
"FERRARİSİNİ SATAN BİLGE" İSMİ, BİR "ROMAN" OKUMAK İSTEYEN OKUYUCUYU KENDİNE ÇEKEBİLİR VE KİTABI ÇOK DA SATTIRABİLİR. NİTEKİM KİTAP ÇOK SATTI VE ÇOĞUMUZ BU KİTABI MAALESEF BİR ROMAN OKUR GİBİ OKUDUK. LÜTFEN BU SEFER, AŞAĞIDAKİ KISACIK YAZIYI, DÜNYADAKİ EN BİLGİLİ DOKTORLARIN, PROFESÖRLERİN, DİN ADAMLARININ VS. BİRARAYA TOPLANIP İNSANLARI HUZURLU, SAĞLIKLI BİR YAŞAMA ÇAĞIRMAK İÇİN YAPTIKLARI İLK VE TEK BÜYÜK DUYURUYMUŞ GİBİ OKUYUN! ÇÜNKÜ BU BİLGİ, ÖYLESİNE DEĞERLİ BİR BİLGİ! ÇOK BASİT BULUNDUĞU İÇİN KİMSENİN UYGULAMADIĞI AMA TEK İŞE YARAR BİLGİ!
"Her gün çoğu olumsuz olmak üzere, aynı şeyleri düşünen insanlar, kötü zihinsel alışkanlıklara kapılırlar. Bu insanlar zihnin kontrolünün, yaşamın kontrolü olduğunu, asla anlayamazlar. Düşünme şeklin, alışkanlıktan kaynaklanır. Olumsuz düşünen biri haline gelirsen; bu, zihnine özen göstermediğin ve iyiliğe odaklanmak için çalışmaya zaman ayırmadığın içindir.
Daha huzurlu ve anlamlı bir yaşam sürmek istiyorsan, daha huzurlu ve anlamlı şeyler düşünmelisin.
Zihin bahçesine zehirli atıkları yani endişeler, kaygılar, kendi iç dünyamızda yıkıma yol açan korkuları sokmamak gerekir. Kaygı, zihin gücünün büyük kısmını tüketir, ruhu yaralar.
En verimli şekilde yaşamak için zihin bahçesinin kapısında bir BEKÇİ gibi durup yalnızca en iyi bilgilerin içeri girmesine izin vermeliyiz. Olumsuz düşünce lüksüne sahip değiliz.
İnsanlar onca iyi şeye odaklanmak yerine kötü şeylere odaklanmayı tercih ederler ve kaygının yaşam gücünü alıp götürmesine izin verirler.
ZİHİN KONTROLÜ, YAŞAM KONTROLÜDÜR. Belirli bir anda ne düşüneceğimizi belirleme gücüne sahibiz. İnsanı farklı kılan da bu yetenektir. Her koşulda pozitifi arama alışkanlığı geliştirirsen, yaşam kaliten en yüksek düzeyine ulaşacaktır.
Düşüncelerini kontrol ettiğinde, zihnini kontrol edebilirsin. Zihnini kontrol ettiğinde yaşamını kontrol edersin. Tüm yaşamını kontrol etme aşamasına ulaştığında da kaderinin efendisi olursun."
“Ne zaman bir şey düşünseniz, beyninizin kimyasal salgıladığını biliyor muydunuz? BEYNİMİZ BÖYLE ÇALIŞIR. Bir şey DÜŞÜNÜRSÜNÜZ, beyniniz KİMYASAL SALGILAR. Beyninizde bir elektrik iletisi dolaşır ve ne düşündüğünüzün farkına varırsınız. Düşünceler gerçektir ve NE HİSSETTİĞİNİZ ve NASIL DAVRANDIĞINIZ üzerinde DOĞRUDAN ETKİLERİ vardır. Aklınıza ne zaman kızgın, kötü, üzücü veya garip bir düşünce gelse BEYNİNİZ, limbik sistemi aktive eden, ZİHNİNİZİN VE BEDENİNİZİN KÖTÜ HİSSETMESİNE YOL AÇAN OLUMSUZ BİR KİMYASAL salgılar. Çoğu insan kızdığında kasları gerilir, kalbi daha hızlı atar, elleri terlemeye başlar, hatta biraz başı bile döner. Bedeniniz, taşıdığınız bütün olumsuz düşüncelere tepki verir. Ne zaman iyi, mutluluk veren, umutlu veya nazik bir şey düşünsek BEYNİMİZ, bedenimizin kendini İYİ HİSSETMESİNİ SAĞLAYAN kimyasallar SALGILAR. İnsanlar mutluyken kasları gevşer, kalp hızları ve solukları yavaşlar. Bedeniniz, iyi düşüncelerinize de tepki verir. Düşünceler çok güçlüdür! Düşünceler, zihninizin ve bedeninizin iyi hissetmesini sağlayabildiği gibi kötü hissetmesini de sağlayabilir. Vücudunuzdaki her hücre, sahip olduğunuz düşüncelerden etkilenir. Bu yüzden insanlar mutsuzken genellikle baş veya karın ağrısı gibi fiziksel semptomlar hissederler. İYİ ŞEYLER DÜŞÜNEBİLİYORSANIZ, KENDİNİZİ DAHA İYİ HİSSEDERSİNİZ." Daniel G. Amen
Düşüncelerimi kontrol edebilirim. (Ana önerme)
Duygularım, düşüncelerimin sonucudur. (Tali önerme)
O halde, duygularımı kontrol edebilirim. (Sonuç)
Ana önermeyi reddetmeniz mümkün mü? Düşüncelerinizi siz kontrol etmiyorsanız kim kontrol ediyor? Eşiniz mi, amiriniz mi, anne babanız mı? Düşünceleriniz size aittir ve onları sonuna kadar koruma, değiştirme ya da paylaşma hakkına sadece siz sahipsiniz.
Tali önermenin reddedilmesi de mümkün değildir çünkü duygular, düşüncelere gösterilen fiziksel tepkilerdir. Herhangi bir duygunun oluşabilmesi için beyinden mutlaka bir sinyal alınması gerekir. O halde ana ve tali önermeler ve dolayısıyla sonuç da doğrudur.
O halde duyguları kontrol etmenin yolu, düşünceler üzerinde çalışmaktır.
Yaşamınızın her anında ne hissetmeyi tercih ederseniz onu hissetme yeteneğinize güvenmelisiniz. “Sevindirici bir şeyler olsun ki sevineyim” yanlış bir düşüncedir. Duygular kendiliğinden olan şeyler değil, seçtiğiniz tepkilerdir. Dolayısıyla, hissetmek istediğiniz duyguyu seçebilirsiniz.
Zeki insan, sinir krizi geçirmez çünkü kendisine hâkimdir. Depresyon yerine mutluluğu nasıl seçeceğini bilir çünkü yaşamında ortaya çıkan sorunlarla başa çıkmayı öğrenmiştir. Zekâsını, sorun çözülse de çözülmese de, kendisini mutlu tutabilme yeteneğiyle ölçer. Çeşitli koşullarda nasıl hissetmeyi tercih ettiğinize bakarak zekânızı gerçek anlamda ölçebilirsiniz. Sorunları insan olmanın bir parçası olarak algılayan ve mutluluğu, sorunlarla ters orantılı görmeyenler, bilinen en zeki insanlardır.
Sema'dan SEMAya NOT: (Büyük çoğunluğumuz, düşüncelerimizle duygularımız arasındaki bağlantıyı hala bilmediğimiz için, (yani aslında en hayati bilgi olan, beynimizin nasıl çalıştığı bilgisi bize öğretilmediği için), tıpkı bu paylaşımda bahsedildiği gibi "Düşüncelerinizi düzeltin, olumlu düşünün" tarzındaki tavsiyeleri, birer "geyik cümlesi" yani "işe yaramaz boş konuşmalar" olarak görüyoruz! Bu yüzden, tüm kişisel gelişim kitaplarında rastladığımız ve aslında "herkesin bildiği basit tavsiyeler" olarak gördüğümüz bu uyarıları hiç mi hiç ciddiye almıyoruz...
"Ne yani çözüm bu kadar basit miymiş; düşünceni düzelt dünyan düzelsin, aman ne kolay!";
"Ne varmış benim düşüncelerimde, ben zaten kötü düşünmüyorum ki!";
"Ne yani Polyannacılık mı oynayalım, gerçek neyse onu söylüyoruz!" şeklindeki düşünceler aklımızdan hızla geçiyor ve sırf bu yüzden, bize çok fayda verecek bilgileri, ne yazık ki öylesine okuyup geçiyoruz. Uygulanma sebebini, bize ne yararı olduğunu anlayamadığımız için, çok basit gördüğümüz bu tavsiyelere kulak tıkıyoruz.
Sorun şu ki gün içinde, -çoğunlukla hiç farkında olmadan- aklımızdan sayısız düşünceler geçtiği için, beynimiz her an bu düşüncelere uygun duygular üretir ve biz de TÜM GÜNÜMÜZÜ, İŞTE O DUYGULARLA geçiririz. Tam da bu yüzden, tüm psikologlar ve kişisel gelişimciler, “DÜŞÜNCELERİNİZE DİKKAT EDİN VE OLUMSUZ ŞEYLER DÜŞÜNMEYİN” diyorlar! Çünkü dikkatli davranmazsak, kafamıza olumsuz düşünceler doluşacağını ve beynimizin de, ister istemez bunlarla tutarlı olan korku, kaygı, öfke, sıkıntı, çaresizlik, depresyon gibi olumsuz duygular üreteceğini ve sonuçta mutsuz ve huzursuz bir insan olacağımızı biliyorlar. İŞİN GÜZEL TARAFI ŞU Kİ, onların bildikleri şeyi ARTIK SİZ DE BİLİYORSUNUZ…
Yani duygularını değiştirebilmek için; GÜN BOYUNCA HİSSETTİĞİN öfkenden, kaygından, korkularından, bıkkınlığından, depresyonundan vs. kurtularak kendini iyi hissedebilmek için söylenen tavsiyelere uymalısın. Senin huzur bulmana hizmet ettiklerini anlayabildiğinde, okuduğun tüm tavsiyelere harfiyen uymak isteyeceksin. )
AYNI KONUDA İKİNCİ YAZI İÇİN TIKLAYINIZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sema'dan SEMAya DER Kİ: "Lütfen yorum yazmaya üşenmeyin; hepimizin moral ve motivasyona ihtiyacı var :) Ama paylaşımı hiç beğenmediyseniz, üşenmenizi anlayışla karşılayabilirim... Şaka şaka, her yoruma açığım; siz yeter ki yazın..." 😊 💖💖💖